Türkgün | Başyazı | Tımarhane dışarısı oldu

Tımarhane dışarısı oldu

Bir meseleyi yok saymak, o meselenin ortadan kalkmasını sağlamaz. Hatta çoğu zaman yok saymak, sorunun daha da büyümesine yol açar. Bir sorun karşısında sürekli “her şey dört dörtlük, her şey güllük gülistanlık, her şey tozpembe” demek; yalnızca günü kurtarır, toplumu kısa süreliğine uyuşturabilir fakat yarınları tehlikeye atabilir.

Evet, Türkiye’de artık yok sayamayacağımız ve giderek artan ciddi bir psikolojik sorun ve ruh sağlığı problemi vardır. Bu mesele öyle etkin ve yaygın bir hâl almıştır ki, MHP bundan tam yedi yıl önce Ruh Sağlığı Yasa Teklifini TBMM’ye sunmuştur. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de bu konuda, “Bu kapsamda sosyal ve toplumsal pek çok yararı olacağına inandığım Ruh Sağlığı Yasası’nın bu yıl içinde TBMM’den çıkarılmasını içtenlikle bekliyor ve temenni ediyorum.” sözleriyle beklentisini açıkça ifade etmiştir.

Türkiye’nin dört bir yanında, toplumun vahim ruh hâlini ortaya koyan hadiseler neredeyse her gün yaşanıyor. Son günlerde karşılaştığımız olaylar arasında, memleketim Kayseri’de işlenen bir cinayet haberi bu yazıyı kaleme almama özellikle vesile oldu. Haberin konusu şu: Boşanma aşamasındaki eşini öldürmek için yola çıkan bir adam, kendisine engel olmak isteyen başka bir kadını da öldürdü.

Aynı günlerde Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden gelen haber ise daha da sarsıcıydı: Bir dayı, yeğenini dövüp toprağa gömerek ölüme terk etti.

Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde yanmış bir otomobilin yanında başsız bir cesedin bulunması ise başka bir vahşetin habercisiydi. O kadar çok vaka var ki, hepsini tek tek sıralasak, ruh sağlığı yerinde olan insanların bile bundan olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır.

Bugün akıl hastanelerinde kalanlarla dışarıdaki hayatı kıyasladığınızda, emin olun tımarhaneler artık çok daha güvenli, hatta daha masum görünmektedir.

Geçtiğimiz yıllarda cinayet işleyen bir adam ifadesinde şöyle demişti: “Evden çıkarken önüme ilk gelen kişiyi öldürme kararı aldım.”
Ve gerçekten de aldığı bu kararı uyguladı; karşısına çıkan ilk insanı öldürdü.

Tımarhanede bile böyle bir karar alacak ve uygulayacak bir deli bulamazsınız. Son yıllarda yaşanan binlerce örnek, toplumdaki psikolojik çöküşün vahim boyutlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.

Mesele gerçekten büyüktür; gidişat ise kaygı verici ölçüde kötüdür. Bu nedenle vakit kaybetmeden “Ruh Sağlığı Yasası” etrafında ciddi ve kapsamlı bir kurumsallaşmanın hayata geçirilmesi artık zorunlu bir ihtiyaç hâline gelmiştir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...