İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Balca Yılmaz (32) ve Çağlar Erat (32), İzmir'de bir teknoloji şirketi kurmaya karar verdiler. Başlangıçta mütevazi bir iş yeri kiralayarak projelerine yön verdiler. İlk olarak 360 derece çekim yapabilen uzaktan kontrollü bir su altı robotu geliştirerek TÜBİTAK'tan destek aldılar ve bu robot hâlâ birçok hidroelektrik santralinde başarıyla kullanılmakta.
Yılmaz ve Erat, son projelerinde rüzgar türbini kanatlarındaki arızaları incelemek üzere bir araştırma gerçekleştirdi. Rüzgar enerjisi firmalarıyla doğrudan görüşerek türbin kanatlarındaki oluşan arızalar hakkında bilgi topladılar ve erken uyarı cihazı geliştirme sürecine yöneldiler. "Windrover" adını verdikleri cihaz, türbinlere monte edilen mikrofon ve sensörlerle çalışarak kanatların çıkaracağı sesleri analiz ediyor. Yapay zeka desteği ile olası arızaları tespit edebilme yeteneği sunan bu cihaz, ilgili firmaya mobil uygulama üzerinden anlık olarak bildirim gönderiyor.
Yılmaz ve Erat, Türkiye başta olmak üzere Fransa, İngiltere, İspanya, İskoçya ve Almanya'da toplamda 500'ün üzerinde rüzgar türbinine cihazlarını entegre etmeyi başardı. Balca Yılmaz, üniversite yıllarında birlikte geliştirdikleri projeler sayesinde girişimcilik yolculuklarının başladığını vurguladı. Avrupa pazarında büyümeye odaklandıklarını belirterek, bu süreçte yatırımcıların projelerine olan inancının kendilerine büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti.
Çağlar Erat, rüzgar türbinlerinin kurulu olduğu zor coğrafi şartlarda kanatlarda oluşabilecek hasarlar konusunda dikkat çekti. Kanatlardaki arızaların enerji üretiminde kayıplara neden olduğunu dile getiren Erat, cihazlarının bu sorunları önceden tespit ederek yapılacak müdahalenin etkisini artırdığını belirtti. Geliştirdikleri cihazda kullanılan özel mikrofon sistemi, sıcaklık, nem, basınç gibi sensörlerle entegre bir şekilde çalışarak yüksek verimlilik sağlıyor.
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Alper Kalaycı, rüzgar türbinindeki kanatların kritik bir öneme sahip olduğunu söylerken, Yılmaz ve Erat'ın geliştirdiği izleme sisteminin muhtemel büyük hasarları önceden tespit ettiğine vurgu yaptı. Kalaycı, bu tür teknolojik yeniliklerin ihracatta önemli bir fırsat sunduğunu belirtti ve Türkiye'nin bu alanda dünya pazarında daha aktif bir rol oynamasına imkân tanıyacağını ifade etti.