Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) projelerine yönelik eleştirilere TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayla yanıt verdi. Tekin, mesleki eğitime dair yapılan eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Eğitim ile emek arasındaki köprüyü güçlendirmeye çalıştığımız her adımı, gençlerimizi ucuz iş gücü haline getiren bir düzen varmış gibi sunmak; hakikati, istatistiği ve pedagojiyi yok saymaktır.” dedi.
Bakanlığının 2026 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında Genel Kurul’da sunum yapan Tekin, eğitimin yalnızca bireysel değil, toplumsal ve evrensel bir hak olduğuna vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütülen eğitim politikalarının, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında “Türkiye Yüzyılı Maarif Çağı” vizyonuyla şekilleneceğini ifade etti.
Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğuna işaret eden Tekin, devletin bu hakkı herkes için erişilebilir kılmak ve ayrımcılığı önlemekle yükümlü olduğunu söyledi. Türkiye’de geçmiş dönemlerde yaşanan askeri müdahalelerin ve vesayet anlayışının eğitim politikaları üzerinde derin etkiler bıraktığını dile getiren Tekin, bu süreçlerde eğitimin ideolojik kalıplarla şekillendirildiğini belirtti.
AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanında en önemli kazanımlardan birinin “güven” olduğunu vurgulayan Tekin, başörtüsü yasağının kaldırılması ve katsayı adaletsizliğinin sona erdirilmesini bu çerçevede değerlendirdi. Eğitimi her türlü ideolojik baskıdan arındırmayı hedeflediklerini söyleyen Tekin, toplumsal barışın ve demokratik düzenin temelinin eğitimle güçlendirileceğini kaydetti.
MESEM eleştirilerine net yanıt
MESEM’lere yönelik eleştirilerin, 28 Şubat sürecinde oluşan zihinsel kırılmaların bir yansıması olduğunu savunan Tekin, mesleki eğitimin Türkiye’nin iktisadi ve ahlaki yapısının temel unsurlarından biri olduğunu ifade etti. MESEM’in köklerinin 1977’ye uzanan çıraklık eğitimine dayandığını ve örgün eğitimin bir parçası haline getirildiğini belirtti.
Mesleki eğitim ile çocuk işçiliği arasında net bir ayrım bulunduğunu vurgulayan Tekin, iş sağlığı ve güvenliğinin anayasa ve ilgili kanunlarla güvence altına alındığını söyledi. “Her çocuğumuz bize emanettir” diyen Tekin, gençleri ucuz iş gücü olarak gören her yaklaşımın hem hukuken hem vicdanen kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Bir öğrencinin işletmeye yerleştirilmesinin çok aşamalı ve ortak değerlendirmeyle yürütülen bir süreç olduğunu belirten Tekin, işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği, usta öğretici yeterliliği ve yasal uygunluk açısından titizlikle denetlendiğini aktardı. 2024-2025 eğitim öğretim yılında 253 bin işletmenin denetlendiğini, 23 bin 252 işletmenin ise uygunsuzluk nedeniyle programdan çıkarıldığını açıkladı.
Öğrencilerin düzenli olarak öğretmen koordinatörler tarafından takip edildiğini vurgulayan Tekin, “Hiçbir evladımızın hayatını riske atmadan süreci yakından izliyoruz” dedi.
Konuşmanın ardından Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın vefat ettiğini duyurarak Genel Kurul adına başsağlığı dileklerini iletti.