Küresel piyasalarda altın fiyatlarında yaşanan sert gerileme yatırımcılarda tedirginlik yarattı. Uzmanlar, son haftalardaki düşüşün “çöküş değil, sağlıklı bir düzeltme” olduğunu vurgulayarak, kısa vadede panik yapanların zarar edebileceğini, sabırlı davrananların ise uzun vadede kazançlı çıkacağını belirtiyor.
Son dönemde ons altın fiyatı 4 bin dolar seviyesinin altına gerilerken, Türkiye’de gram altın da yatay bir seyir izliyor. Bu tablo, uzun süredir “her koşulda kazandıran yatırım aracı” olarak görülen altına olan güveni sarsmış durumda.
Uzmanlara göre yaşanan bu düşüş, küresel piyasalarda yaşanan sert hareketlerin ardından gelen doğal bir düzeltme niteliği taşıyor. ABD dolarındaki güçlenme, faizlerin yüksek seyri ve jeopolitik tansiyonun geçici olarak düşmesi bu gerilemeyi tetikleyen başlıca faktörler arasında gösteriliyor.
Küresel ekonomideki dalgalanmalara rağmen büyük yatırım bankaları, altının uzun vadede yeniden güçleneceği görüşünde birleşiyor.
Uluslararası finans kuruluşlarının analizlerine göre mevcut seviyeler, altın için artık “dip bölge” olarak değerlendiriliyor.
Goldman Sachs, 2026 ortasına kadar ons altının yeniden 4 bin dolar bandına yükselebileceğini öngörürken, J.P. Morgan 2025’in son çeyreğinde fiyatların 3 bin 300–3 bin 500 dolar aralığında dengeleneceğini tahmin ediyor.
UBS ve HSBC gibi dev bankalar da mevcut düşüşün kalıcı olmadığını, merkez bankalarının altın alımlarını sürdürdüğü bir ortamda uzun vadeli yönün hâlâ yukarı olduğunu belirtiyor.
Doların Güçlenmesi ve Faizler Fiyatları Baskılıyor
Uzmanlara göre, altın fiyatlarındaki gerilemenin temel nedeni doların küresel ölçekte yeniden güç kazanması ve ABD tahvil faizlerinin yüksek seyretmesi.
Türkiye özelinde ise, altın ithalatına yönelik getirilen kısıtlamalar ve iç piyasada azalan talep fiyatları sınırlıyor.
Buna rağmen ekonomistler, altının hâlâ Türk yatırımcısının en güvenilir birikim aracı olduğunu belirtiyor.
Altının, Türk lirasının değer kaybına karşı uzun vadede “sigorta” işlevi gördüğüne dikkat çekiliyor.
Analistler, yıl sonuna kadar büyük bir satış dalgası beklenmediğini, piyasanın denge seviyesine yaklaştığını ifade ediyor.
Yıl sonunda ons altının 3 bin 800–4 bin dolar bandında kapanabileceği, gram altının ise döviz kuru ve enflasyon etkisiyle mevcut seviyelerde kalabileceği veya kısmi artış gösterebileceği tahmin ediliyor.
2026’da Yeni Yükseliş Dalgası Beklentisi
2026 yılına gelindiğinde altın piyasasında yeni bir yükseliş döneminin başlayabileceği öngörülüyor.
Merkez bankalarının rezerv artırma eğilimlerinin sürmesi ve jeopolitik risklerin yeniden gündeme gelmesi durumunda altının “güvenli liman” rolünün güçleneceği değerlendiriliyor.
Uzmanlar, bu dönemde kısa vadeli panikle satış yapan yatırımcıların kaybedeceğini, sabırlı ve stratejik davrananların ise kazanç sağlayacağını vurguluyor.
Ekonomistlere göre altındaki bu durgunluk dönemi, aynı zamanda bir fırsat olarak da görülebilir.
Yatırımcıların portföylerini tamamen altına yönlendirmek yerine, dengeli bir dağılım yapmaları öneriliyor.
Altının tarih boyunca hiçbir ekonomik çöküşte değerini kaybetmediğine dikkat çeken uzmanlar, “Yaşanan düşüş geçici, güveni besleyen temel hâlâ altının kendisidir” görüşünde birleşiyor.