10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü yaklaşırken, tüm yurtta hazırlıklar başladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 günü saat 09.05’te aramızdan ayrıldı. Her yıl bu anlamlı günde, ülke genelinde törenler düzenleniyor, öğrenciler şiirler okuyarak Atatürk’e olan saygı ve sevgilerini ifade ediyor.
Bu özel günde, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin törenlerde okuyabileceği en anlamlı 10 Kasım şiirlerini derledik.
O’NSUZ — Ziya Osman Saba
Ah işte duyuyorum mesut günler içinden,
Sana "sevimli yüzün asla solmasın" diyen,
Bütün adınla dolu o coşkun şarkıları...
– Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı?
Görüyorum ilk defa seni gördüğüm günü;
Altından, alkışlarla geçiyorsun bir takın.
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın,
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...
Meğer görecekmişiz bir sabah gidişini,
İstanbul’un önünden son defa geçişini...
Bizler seninle nasıl, ne kadar beraberdik,
Bizler ki az sıkılsak “O başımızda” derdik;
Nasıl yok bileceğiz o güzel güneş yüzü?
Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü,
Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı,
Öğret bize yarabbim, ah O’nsuz yaşamayı!
ATATÜRK — Cahit Sıtkı Tarancı
Atatürk’üm eğilmiş vatan haritasına,
Görmedim tunç yüzünde böylesine geceler,
Atatürk neylesin memleketin yarasına,
Uçup gitmiş elinden eski makbul çareler.
Nerede İstiklâl Harbi’nin o mutlu günleri,
Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi,
Hiç sanmam öyle ağarsın bir daha tan yeri,
Atatürk’üm, ben ölecek adam değildim der.
Git hemşehrim, git kardeşim toprağına yüz sür,
Odur karşı kıyıdan cümlemizi düşünür,
Resimlerinde bile melül mahzun düşünür,
Atatürk’üm kabrinde rahat uyumak ister.
ATATÜRK — Hasan Âli Yücel
Türk'ü ölümden
O’dur kurtaran,
O’dur yeniden
Türklüğü kuran.
Yaptığı ordu
Düşmanı kovdu,
Ulusu, yurdu
O’dur yaratan.
Türk’ün dileği,
Onun ereği,
Yüce yüreği,
Türklüğe vatan.
Bu memleketi,
Cumhuriyeti,
Canıyla etti,
Bize armağan.
Atamızsın sen,
Adımız senden,
Yürür izinden
Sana inanan.
Ülküm yürüsün,
Türklük büyüsün,
Sen Atatürk’sün,
Ey yüce Başkan!
10 KASIM TÜRKÜSÜ — Fazıl Hüsnü Dağlarca
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes’e, Ağrı’ya,
Ulusun egemen olduğunu,
Özgür olduğunu,
Haykıracağım, haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana, baba, oğul, kız,
Dere, tepe, bucak, köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil,
Oralarda senin gittiğince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
ATATÜRK’Ü DUYMAK — Behçet Necatigil
Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.
Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.
Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe,
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene,
Her ışık-kaynak gibi.
En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak,
Bıraktığın toprak gibi.
Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar, esenlikler:
Olmaya devlet cihanda, Atatürk’ü duymak gibi.
ATATÜRK — N. Ulvi Akgün
Sen Atatürk’ü tanımazsın çocuğum,
Ne insandı O, ne insandı.
İzmir’e gelişini görseydin,
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.
Benzerdi sana, bana,
Bizim gibiydi eli, ayağı,
Ama bir yol baksaydın yüzüne,
İçin sevgisiyle dolardı.
Vapura biniyorsak dilediğimizde,
Sokakta geziyorsak hür,
İyi bak dört yana,
Atatürk’ün aklı görünür.
Arı Türkçe konuşuyorsak,
Türkçe düşünüyorsak bugün,
Her işimizde O’nun gücü,
Büyük öğretmeni Türk’ün.
Halkımızın arasında, halktan,
Davul vurur dengi dengine.
Dünya rastlamış mıdır?
Atatürk’ün dengine.