Son yıllarda sağlıklı yaşam trendleriyle birlikte alkali suya olan ilgi artmaya devam ediyor. Vücuttaki asit–baz dengesine destek olduğu iddialarıyla gündeme gelen alkali su, yalnızca sağlık açısından değil, tadı nedeniyle de merak konusu haline geldi. “Peki alkali suyun tadı normal sudan farklı mı?” sorusu, tüketicilerin sıkça araştırdığı konular arasında yer alıyor.
Alkali suyun tadını belirleyen en önemli unsur, suyun pH seviyesinin yüksek oluşu ve içerisindeki mineraller. Kalsiyum, magnezyum gibi mineraller suya belirgin bir “yumuşaklık” katabiliyor.
Daha Yumuşak İçim Hissi
Alkali su tüketenlerin büyük kısmı, bu suyun normal içme suyuna göre daha “pürüzsüz” bir içim sunduğunu ifade ediyor. Bu pürüzsüzlük, özellikle dil ve damak temasında hissedilen hafif kayganlık hissiyle ilişkilendiriliyor.
Bazı tüketiciler, alkali suyun boğazdan geçerken daha rahat içildiğini, adeta “kayarak” indiğini söylüyor. Bu nedenle spor sonrası su tüketiminde ya da gün içinde ferahlık arayan kişiler alkali suya yönelim gösterebiliyor.
Mineraller Tadın Mimarı
Alkali suyun tadındaki en belirgin ayrıntılardan biri, çoğu kullanıcının tarif ettiği hafif tatlı aroma. Bu tatlılık ekstra bir şekerden gelmiyor; suyun içeriğindeki minerallerden yani kalsiyum ve magnezyumdan kaynaklanıyor.
Bu mineraller, doğal kaynak sularında da benzer bir etki yaratıyor. Ancak alkali suyun pH’ı normal içme suyuna kıyasla daha yüksek olduğu için tatlılık hissi biraz daha belirgin hale gelebiliyor.
Alkali suyun tadıyla ilgili ilginç bir detay da algının kişiden kişiye değişiyor olması. Tadı hassas olan tüketiciler, ilk yudumda bile alkali suyun normal sudan farklı olduğunu söyleyebiliyor. Hatta bazıları bu farkı aromalı sularla bile kıyaslayacak kadar belirgin buluyor.
Ancak diğer bir grup, iki suyu arka arkaya içse bile anlamlı bir tat farkı hissetmediğini ifade ediyor. Bu durum damak tadının kişisel farklılıklarından ve bireylerin minerallere karşı hassasiyetinden kaynaklanıyor olabilir.