İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin Han Yunus kentindeki El-Emel Mahallesi’nden çekilmesinin ardından hayat yeniden şekillenmeye başladı.
Bölgedeki ağır yıkım, özellikle eğitim alanında büyük zorluklara neden oldu.
Savaş sırasında çok sayıda okul, üniversite ve anaokulu tamamen yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi.
Bu durum karşısında Filistinli öğretmenler, öğrencilerini eğitimsiz bırakmamak için kendi evlerini sınıfa dönüştürdü.
Bazı öğretmenler, evlerinin küçük odalarını sıralar, tahtalar ve kitaplarla donatarak derslik haline getirdi.
Çocuklar, bombaların izlerini taşıyan mahallelerde ellerinde defterlerle bu ev sınıflara gelmeye başladı.
Birçok öğretmen, öğrencilerin savaş travmasını atlatabilmeleri için derslerde oyun ve resim etkinliklerine de yer veriyor.
Evlerin duvarları, çocukların çizdiği barış temalı resimlerle süsleniyor.
Bazı mahallelerde, birkaç öğretmen bir araya gelerek dönüşümlü ders programları oluşturdu.
Aileler de eğitimin devamı için evlerini gönüllü olarak öğretmenlere açıyor.
Elektrik ve su sıkıntısına rağmen, dersler mum ışığında ya da gündüz güneş ışığında sürdürülüyor.
Filistin Eğitim Bakanlığı, bölgede eğitimi desteklemek için geçici malzeme ve kitap dağıtımı yapıyor.
Birçok öğrenci, “yeniden okula gidebilmek” umuduyla sabah erken saatlerde ev sınıflarına koşuyor.
Öğretmenler, “Eğitim bizim direniş biçimimizdir” diyerek derslere devam ediyor.
Bazı gönüllü öğretmenler, çevrimiçi kaynaklarla çocuklara farklı ders materyalleri sağlamaya çalışıyor.
Han Yunus’ta eğitimin yeniden canlanması, savaşın ortasında umut sembolü haline geldi.
Küçük çocuklar, enkazların arasında bile geleceğe dair hayaller kurmayı sürdürüyor.
Bir öğretmen, “Okullarımız yıkıldı ama bilginin gücü yıkılamaz” sözleriyle kararlılıklarını vurguluyor.
Filistinli aileler, çocuklarının eğitim almasının barışın temeli olduğuna inanıyor.
Gazze’de evlerinden sınıf yapan öğretmenler, tüm dünyaya dayanışma ve umut mesajı gönderiyor.