“1896 ve 1897 yılındaki Ermeni ayaklanmaları söz konusu”2022 yılındaki arkeolojik kazıların çok önemli bir bölümünün surların etrafında yoğunlaştığına dikkat çeken Baş, “Surların belli noktalarında, belirlenen alanlarda açmalar planlanarak bunlarda özellikle özgün yol dokuları ve sur duvarlarının ne tür bir niteliğe sahip olduğunu anlamaya yönelik çalışmalar geçekleştirildi. Bu çalışmalarda, kent sınırlı bir alan olduğu için çok sıkışık bir mimari dokuya sahip. Hemen sur duvarının yan tarafında küçük birbirine bağlı mekanlar, bu mekanların bir bölümü atölye ve dükkan olarak kullanılmış, bir bölümü askeri niteliğe sahip, bir bölümü de yaşam alanı olarak kullanılmış. Ancak buradaki kazılarda en fazla dikkati çeken husus; 1896 ve 1897 yılındaki Ermeni ayaklanmaları söz konusudur. Bunun hemen akabinde Birinci Dünya Savaşı’nın gerçekleşmesi ile birlikte kent yakılıyor, yıkılıyor ve bir daha kullanılmamak üzere terk ediliyor. Dolayısıyla ortaya çıkarılan arkeolojik buluntular biraz bu savaş anını destekleyen buluntular. Bol bol şarapnel parçaları, bu şarapnellerin bölgedeki mimaride oluşturduğu tahribat ve buna yönelik izler özellikle çok dikkat çekici boyutta. Aslında 2022 yılı çalışmaları denilebilir ki; savaş arkeolojisi özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başına yönelik bölgede gerçekleşen ayaklanma ve savaşlarındaki tahribatları özellikle belgeleyen bazı nitelikler taşıyor. Bu açıdan son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.