Eğitimde milli birlik anlayışına vurgu yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak ana misyonumuz, Anadolu’nun özünden doğan milli birlik ve beraberliği yaşatmak, gelecek kuşaklara kenetlenmiş bir Türk milleti olarak aktarabilmektir." dedi. Tekin "Uzun yıllar test odaklı hale gelen sistemin asli işlevi unutuldu. Biz, barışın, adaletin ve insanlığın ortak değerlerini merkeze alan bir müfredatla ilerliyoruz. Bu kapsamda Alevi-Bektaşi kültürü ve inançlarını da müfredatımıza dahil ettik. Çocuklarımız bu değerleri öğrenerek büyüyecek" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli tarafından Horasan Erenleri Federasyonu’na bağışlanan arsa üzerine yapılan Horasan Erenleri Dergahı Cemevi’nin 1. etabı, düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açılışta yaptığı konuşmada, geçtiğimiz yıl uygulamaya konulan Maarif Modeli hakkında da bilgi vererek, "Uzun yıllar test odaklı hale gelen sistemin asli işlevi unutuldu. Biz, barışın, adaletin ve insanlığın ortak değerlerini merkeze alan bir müfredatla ilerliyoruz. Bu kapsamda Alevi-Bektaşi kültürü ve inançlarını da müfredatımıza dahil ettik. Çocuklarımız bu değerleri öğrenerek büyüyecek" dedi.
Cumhur İttifakı’nın birlik ruhuna da değinen Bakan Tekin, "Cumhur İttifakı bu coğrafyanın sigortasıdır. Bu birliktelik Anadolu’nun irfanı ve kültürüyle yoğrulmuştur. Bu anlayışı hayata geçiren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in konuşmasının tamamı:
Kamuoyunda çok farklı yerlere çekilen bir sürecin içerisindeyiz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, Anadolu’nun bağrından çıkmış bir kardeşiniz olarak size şunu taahhüt ediyorum ki; ana misyonumuz bugün burada yapılmaya çalışılan şeyi hayata geçirmektir. Nedir o? Anadolu’nun, Türk toplumunun millî birlik ve beraberliğini yaşatarak, gelecek kuşaklara kenetlenmiş bir Türk milleti olarak devam etmemizi sağlayacak bir eğitim-öğretim sistemi oluşturmaya çaba sarf ediyoruz.
Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Programlarımızın içerisinde, geçtiğimiz yıl uygulamaya geçirdiğimiz “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin ana omurgası da budur. Eğitim-öğretim sistemleri, maalesef şöyle bir yanılgının içerisine girmiştir: Kariyerizm hastalığı, test odaklılık ya da benzeri metodolojik uygulamalara kendilerini hapsetmiş, asli işlevlerini unutmuşlardır.
Peki nedir bu asli işlev? Dünyada barışın, adaletin egemen olduğu bir kültür ve iklim inşa etmektir. Biz bunu unuttuk, ihmal ettik, başka şeylere odaklandık. Nereden mi biliyorum? Eğer bunu ihmal etmeseydik, bugün dünyanın farklı coğrafyalarında zulüm altında inleyen insanlar olmazdı. Temel hak ve hürriyetleri elinden alınmış, adaletsizliğin egemen olduğu bir dünya karşımızda durmazdı.
Eğer biz asli işimizi yerine getirseydik, İsrail Gazze’de Filistinli kardeşlerimizi şehit etmezdi. Gazze’de bir soykırıma kalkışmazdı. Ya da kalkıştığında, bütün dünya hep birlikte karşısında dururdu. Demek ki asli işlevimizi yerine getiremiyoruz.
Anadolu coğrafyası ve Türk milleti açısından baktığımızda da her geçen gün, millî birlik ve beraberliğimizi sekteye uğratacak unsurların eğitim-öğretim sistemimizin içerisine bir şekilde yerleştirildiğini görüyoruz. Toplumumuzun içine fitne ve fesat tohumları ekilmiş durumda. Biz, bütün bunları ortadan kaldıracak; bu unsurları tarihe gömecek bir müfredat hazırladık.
Dedik ki: “Ana hedefimiz, dünyada barışı; Anadolu coğrafyasında millî birliği ve beraberliği egemen kılacak bir müfredat oluşturmaktır.”
Biraz önce Yaşar Bey’in konuşmasında ifade ettiği birçok kavramı da müfredatımızın içerisine yerleştirdik. Bunlardan biri de Alevi–Bektaşi kültürü ve inançlarıyla ilgili hususlardır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin içerisinde, çocuklarımızın bunları öğrenmelerini istedik.
Yaşar Yıldırım Başkanımız konuşmasında, “Biz istiyoruz ki Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımız çocuklarına inanç ve ibadetlerini öğretebilsinler,” dedi. Biz de aynı düşüncedeyiz. Bu nedenle, bunu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin içerisine bir başlık olarak koyduk.
devlet bahçeli millî birlik ve beraberliğimizin bir sigortasıdır
Bu süreci oluştururken de Anadolu irfanının eğitime ilişkin bakışıyla ilgili çalıştaylar organize ettik. Bu çalıştaylara katılan paydaşlarla birlikte bu modeli hayata geçirdik.
Ben tekrar bu güzel eserin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.
Son olarak, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli için özel bir paragraf açmak istiyorum. Çünkü o, gerçekten benim teorik olarak hayata geçirmeye çalıştığım millî birlik ve beraberliğimizin bir sigortasıdır. Bunu her ortamda dile getirmektedir.
Bugün burada, fikir babalığını yaptığı bir mekânın açılışını gerçekleştiriyoruz. Ben, Milli Eğitim Bakanı olarak şunu ifade etmek isterim: Bu tesis, benim hayata geçirmeye çalıştığım millî birlik ve beraberliği uygulamaya dönüştürecek çok önemli bir eserdir.
Bu vesileyle, MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye ve buranın her adımıyla yakından ilgilenen MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yaşar Yıldırım Beyefendi’ye özel olarak teşekkür ediyorum.
