Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) “futbolda şike kumpası”na ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkta ifade veren şüphelilerin beyanlarına ulaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, şüpheliler İlhan Helvacı, Ahmet Gülüm ve Ebru Köksal, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Şüpheli İlhan Helvacı, savcılık ifadesinde, şüpheli Lütfi Arıboğan ile Türkiye Futbol Federasyonu’nda (TFF) göreve başladığı dönemde tanıştığını belirterek, Arıboğan’ın FETÖ hükümlüsü Mehmet Baransu ile olan ilişki ve irtibatını bilmediğini söyledi. Görevi gereği gazetecilerle temas halinde olmasının olağan olduğunu dile getiren Helvacı, gizli bilgi ve belgeleri basın mensuplarıyla paylaşacağı yönündeki iddiaları kabul etmedi.
Helvacı ifadesinde, “(Mehmet Baransu) Hayatımda hiç karşılaşmadım, kendisini tanımam. Herhangi bir irtibatım bulunmamaktadır. Çalıştığım dönemde federasyonda hiç kendisini görmedim.” dedi.
Dosyada yer alan mail içerikleri ve TFF ile UEFA arasındaki yazışmalar hatırlatılarak, şike soruşturmasının başladığı dönemde TFF bünyesinde hangi işlemlerin yapıldığı sorulan Helvacı, 3 Temmuz 2011’den sonra konunun sürekli gündemde olduğunu belirtti. Helvacı, hukuk ekibi olarak masumiyet karinesini esas aldıklarını ifade ederek, “Soruşturma gizlidir, biz ifade alamayız, dolayısıyla da PFDK’ya sevki yapamayız.” değerlendirmesinde bulunduklarını söyledi.
Helvacı, görev yaptığı süre boyunca FETÖ mensuplarının hukuka aykırı bir işlem yapılması yönünde kendisine baskı ya da yönlendirme yaptığına şahit olmadığını da ifadesine ekledi.
Savcılıkta, o dönem TFF’de görev yapan Y.E.’nin 16 Temmuz tarihli ifadesi Helvacı’ya okunarak savunması istendi. Y.E.’nin, “Ağustosun ortası gibi biz hukuk ekibi olarak dolaşımdaki tüm gazete haberlerine dayanarak PFDK’ya sevkleri gerçekleştirdik. Bu noktada yoğun bir baskı söz konusuydu.” şeklindeki beyanına ilişkin Helvacı, böyle bir durumu hatırlamadığını söyledi. Hukuk kurulunun yönetim kuruluna sunduğu raporun, soruşturmanın gizli olduğu ve ifade alınamadığı için yargılama yapılamayacağı yönünde olduğunu dile getirdi.
Helvacı’ya, FETÖ’nün “futbolda şike soruşturması ve davasında” yer aldığı gerekçesiyle ihraç edilen savcı Mehmet Berk’in TFF yetkilileriyle yaptığı görüşmeler de soruldu. Helvacı, bir savcıyla Lütfi Arıboğan ve bazı kişilerle birlikte görüştüğünü, ancak görüşmede konuşulan detayları hatırlamadığını ifade etti.
UEFA ile TFF arasında 18 Temmuz 2011’de gerçekleştirilen toplantıya da değinen Helvacı, toplantıya Lütfi Arıboğan, kendisi ve bir yönetim kurulu üyesinin katıldığını, görüşmenin şike soruşturmasıyla ilgili olduğunu söyledi.
Ahmet Gülüm: “Belgeyi ben istemedim”
Şüpheli Ahmet Gülüm ise savcılıktaki ifadesinde, şike kumpası sürecinde Aziz Yıldırım’a ait ifade tutanağının kendisine gönderilmesiyle ilgili sorulara yanıt verdi. Gülüm, söz konusu belgenin Lütfi Arıboğan tarafından kendisine iletildiğini belirterek, belgeyi talep etmediğini söyledi.
Gülüm ifadesinde, “Ben de buna karşılık, ‘Çok yazık… mide bulandırıcı ve üzücü’ şeklinde mesaj yazmıştım.” dedi. Arıboğan’ın FETÖ ile bağlantısı olduğuna dair bilgisinin bulunmadığını kaydeden Gülüm, kendisinin spor camiasında tanınan bir isim olduğunu ve soruşturmayla ilgisinin olmadığını savundu.
Gülüm, “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmedim. Bana sormuş olduğunuz belge o dönem her yerde dolaşan bir evraktı.” ifadelerini kullandı.
Ebru Köksal: “Bu süreçle ilgim yok”
Şüpheli Ebru Köksal da savcılık ifadesinde, FETÖ hükümlüsü Mehmet Baransu’yu tanımadığını ve federasyonda görev yaptığı süre boyunca kendisiyle herhangi bir temasının olmadığını belirtti. Köksal, TFF’de yalnızca 4 ay 5 gün görev yaptığını ve 3 Temmuz sürecinden aylar sonra göreve başladığını vurguladı.
Köksal ifadesinde, “Bu süreçle herhangi bir ilgim ve alakam yoktur. Bana sorulan evrakların içeriğiyle ilgili icrai bir yetkim olmadı. Federasyon içerisinde FETÖ mensubu şahıslar olduğuna dair herhangi bir bilgim olmadı.” dedi.