Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Demokrasi Hukuku Notları” başlığıyla sürdürdüğü yazı dizisinin yedinci ve son bölümünü sosyal medya hesabından yayımladı. Yazısında, demokrasinin kavramsal çerçevesine ve yurtsever demokrasinin niteliklerine dikkat çeken Uçum, vesayetsiz bir halk egemenliği modelinin altını çizdi.
“Demokrasi Batı’ya Ait Değil, Evrensel Bir Hukuk Tartışmasıdır”
Uçum, demokrasiye dair kavram ve tartışmaların uzun süre Batı merkezli düşünce sistemleriyle sınırlandığını ifade etti. Ancak artık demokrasinin Batılı değerlerle sınırlı bir ideolojik çerçeve olmaktan çıkarak nötr bir hukuk tartışmasına dönüştüğünü savundu.
Yurtsever Demokrasinin 8 Ana Niteliği
Mehmet Uçum yazısında, “yurtsever demokrasi” olarak tanımladığı anlayışın sekiz temel niteliğini şu şekilde sıraladı:
Milli Egemenliğin Tek Sahibi Halktır: Egemenlik hiçbir biçimde kurumlar arasında bölüşülemez, halkın tekeline bırakılmalıdır.
Vesayetsiz Demokrasi: Demokratik irade üzerinde hiçbir makamın etkisi olmamalı; millet egemenliği tam olarak sağlanmalıdır.
Kuvvetler Ayrılığı Değil, Fonksiyonel Ayrım: Yasama, yürütme ve yargı, halk egemenliğinin işlevsel araçları olmalı.
Başkanlık Sistemi En Uygun Modeldir: Doğrudan halk tarafından seçilen başkanın yürütme yetkisini alması, halk iradesini doğrudan yansıtır.
Milli Hukukun Üstünlüğü: Uluslararası sözleşmeler, milli hukukun üstüne çıkarılamaz.
Milli Yargı Esastır: Dış yargı organlarının, milli yargı üzerinde hiyerarşik bir konumu olamaz.
Demokratik Kazanımları Koruyarak Değişim: %50+1 kuralı ve halkın çift oy hakkı gibi demokratik kazanımlar korunmalıdır.
Tam Bağımsızlık: Hem iç hem dış egemenlik devri reddedilmeli; milli irade hukukun tek kaynağı olmalıdır.
“Tam Bağımsızlık İçin Hukuki Zemin: Yurtsever Demokrasi”
Uçum, yurtsever demokrasinin hukuki normlara dayanarak işlemesi halinde, tam bağımsızlığın yalnızca siyasal değil, hukuki olarak da güvence altına alınabileceğini belirtti. Yazı, “Demokrasi hukuku, yurtsever demokrasiyi hukuken güvence altına aldığında, tam bağımsızlık hukuksal olarak hayat bulur” cümlesiyle sona erdi.
