Şaibeli kurultay iddiaları ile boğuşan CHP'de işler karışık. CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'nun ziyaretinde de gündem kurultaydı.
Ziyaret sonrasında Özgür Özel, görüşmenin detaylarını açıklarken, kurultaydaki şaibe iddialarını da aklamaya çalışmıştı:
Genel başkan da demiş, 'Olur mu, ben video çektim. Kurultayın tertemiz olduğunu, kimsenin lekeleyemeyeceğini' söyledim. Ekrem Bey de bundan büyük memnuniyet duymuş.
Özgür Özel'in sözlerine, Kılıçdaroğlu'nun avukatından anında yalanlama gelmişti: Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik şunları söylemişti:
Sayın Özel’in, Sayın İmamoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından kamuoyunu yönlendirme amacı taşıyan, gerçekle bağdaşmayan ve Sayın Kılıçdaroğlu’na atfedilen bir konuşmayı dile getirmesi, ne etik açıdan ne de siyasi sorumluluk bakımından kabul edilebilir bir tutum değildir
ÖZGÜR ÖZEL: HADSİZ AVUKAT
Bu açıklamanın ardından Celal Çelik'e yönelik 'hadsiz' ifadesini kullanan Özgür Özel, tepkisini arttırarak sürdürdü. Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın programına konuk olan Özel'e 30 Haziran'daki kurultay davası soruldu. "Kurultayda seçilmemiş birisine parti emanet edilmez" ifadesini kaydeden Özel, avukat Çelik'in gerilimi tırmandırdığını söyledi. Özgür Özel şöyle konuştu:
Parasını kestiğim için partiye düşmanlık yapıyor. Avukat, CHP’nin önceki dönem genel başkanına dava takibi için para alıyormuş. Benim avukatlarım para almaz. CHP’ye gönül vermiş binlerce avukat var. Beni savunmak için sıraya girerler. Böyle biri para istiyor. Bu kabul edilemez.
Sonra güya Kemal Bey'in avukatı olan bir arkadaş çıktı. Abuk sabuk bir açıklama yaptı. Abuk sabuk. Yeniden bir tartışma başlatmak üzere onu görsen hani desen ki Kemal Bey'in avukatı bu adam uğraşıyor. Butlan olsun diye. Adam uğraşıyor sanki kurultayda şaibe varmış der gibi. İnanamıyorum yani. İnanamıyorum o yapılan sorumsuzluğa. Sonra Ekrem Başkan, Kemal Bey'e bir mektup yazmış bana söyledi. Mektup yolladım dedi. Bu avukatın sorumsuzluğu nedir? Bu arkadaş ne yapmaya çalışıyor. Sizin söylediğiniz sözü, bana söylediğiniz sözü öyle bir şey yok diye güya Genel Başkan'ı yalanlıyor. Beni yalanlıyor sizinle aramızda olan diyaloğu yalanlıyor diye şey yapmış. Kemal Bey onun gereğini yani mektupla veya açık iletişimde mutlaka yapacaktır.