Türk milliyetçiliğinin sarsılmaz öncülerinden Hüseyin Nihal Atsız, 11 Aralık 1975’te hayata gözlerini yumdu.
Aramızdan ayrılalı yıllar geçti ama fikirleri ve idealleri hâlâ yaşayan bir miras gibi yol gösteriyor. Ömrünü Türk tarihine, kültürüne ve milli kimliğe adayan Atsız, yalnızca bir yazar veya düşünür değil; bir dava adamı, bir fikir rehberi olarak hafızalara kazındı.
Onun kaleminden çıkan her söz, Türk milletine olan derin sevgisinin ve tarihine duyduğu saygının bir yansımasıydı. “Biz Türküz; tarihimize ve en yakın mazimize dayanarak Türküz der ve bundan haklı bir iftihar duyarız” sözleri, Atsız’ın milletine duyduğu inancı ve bağlılığı en saf hâliyle gösteriyor.

MİLLİ KİMLİK VE MİLLİYETÇİLİK TUTKUSU
Atsız, hayatı boyunca Türk milletine duyduğu derin sevgi ve tarih bilincini her fırsatta dile getirdi. Milliyetçi-Türkçü kimliği, onun eserlerinden yaşam tarzına kadar her ayrıntısında görülebilir. Gençliğe köklerini hatırlatmak, milletine sahip çıkmanın önemini anlatmak onun en büyük idealiydi. Atsız’a göre, bir milletin gücü, tarihine ve kültürüne sahip çıkmasında saklıydı.

BİR PORTRE: DAVA ADAMI, YAZAR, REHBER
Hüseyin Nihal Atsız, sadece bir yazar değil; bir dava adamı, bir tarihçi ve bir idealistti. Ömrünü, Türk milletinin yükselmesi ve birliği için harcadı. “Bozkurtlar” ve diğer eserleri, yalnızca birer roman değil; okuyana tarih bilinci, gurur ve aidiyet duygusu kazandıran birer rehberdi. Onun kelimeleri, okuyucunun yüreğinde bir kıvılcım çakar, milli kimliğe sahip çıkma sorumluluğunu hatırlatır.

MİRASI SÖNMEYEN BİR MEŞALE
Her cümlesinde milletine olan sevgisini ve sorumluluğunu hissettiren Atsız, eserleriyle Türk gençliğine hem tarihini hem de değerlerini hatırlatan bir ışık olmuştur. Onun mirası, yıllar geçse de sönmeyen bir meşale gibi yol göstermeye devam ediyor.
Hüseyin Nihal Atsız, fikirleri ve eserleriyle sadece geçmişin değil, geleceğin de rehberi oldu. Ömrünü adadığı dava ve millet sevgisi, bugün de gönüllerde yaşıyor ve genç nesillere ilham vermeye devam ediyor.

Hüseyin Nihal Atsız Kimdir?
Hüseyin Nihal Atsız, 12 Ocak 1905’te İstanbul, Kadıköy’de doğdu. Babası Gümüşhane’nin Midi köyünden Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi ise Trabzon’un Kadıoğulları ailesinden Fatma Zehra Hanım’dır. Eğitim hayatına Kadıköy’de başlayan Atsız, orta öğrenimini İstanbul Sultanileri’nde tamamladı. Ardından Askerî Tıbbiye’ye kaydolarak genç yaşta Türkçülük fikirleriyle tanıştı; ancak çeşitli sebeplerle 1925’te okuldan atıldı.
Atatürk döneminin entelektüel atmosferinde şekillenen Atsız, öğretmenlik ve denizcilik görevlerinde kısa süre çalıştıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne kaydoldu. 1926-1927 yıllarında askerliğini yaptı ve ardından akademik çalışmalarına geri döndü. İlk önemli makalesi olan “Anadolu’da Türklere Ait Yer İsimleri”, hocası Prof. Dr. Mehmet Fuad Köprülü’nün dikkatini çekti. 1930’da Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve kısa süreli asistanlık yaptı.
Öğretmenlik ve Yayıncılık Hayatı
Üniversiteden ayrılmasının ardından Malatya ve Edirne’de Türkçe öğretmenliği yapan Atsız, aynı zamanda kendi dergilerini yayımlayarak Türkçülük düşüncesini genç kuşaklara aktardı. 1933-1934 yıllarında Orhun dergisini çıkaran Atsız, siyasi eleştiriler nedeniyle dergisinin kapatılmasıyla karşılaştı. 1934’ten itibaren Kasımpaşa Deniz Gedikli Hazırlama Okulu ve çeşitli özel liselerde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. 1943-1944 yıllarında Orhun dergisini yeniden yayımladı.
Aile Hayatı
1931 yılında ilk eşi Mehpare Hanım ile evlenen Atsız, 1935’te boşandı. 1936’da ikinci eşi Bedriye Hanım ile evlendi ve bu evlilikten Yağmur (1939) ve Buğra (1946) adında iki oğlu dünyaya geldi. 1975 yılında ikinci eşinden de ayrılmıştır.

11 ARALIK'TA HAYATA VEDA ETTİ
Hüseyin Nihal Atsız, 10 Aralık 1975’te kalp krizi geçirdi. Ertesi gün tekrar krize giren Atsız, 11 Aralık 1975 Perşembe günü hayatını kaybetti. 13 Aralık 1975’te Kadıköy Osmanağa Camii’nde kılınan namazın ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Eserleri ve Katkıları
Atsız, Türkçülük ve milliyetçilik düşüncesine büyük katkılarda bulundu. Başlıca eserleri şunlardır:
Romanları:
Dalkavuklar Gecesi (1941)
Bozkurtların Ölümü (1946)
Bozkurtlar Diriliyor (1949)
Deli Kurt (1958)
Z Vitamini (1959)
Ruh Adam (1972)
Şiir:
Yolların Sonu (1946)
İnceleme ve Tarih Çalışmaları:
Türk Tarihi Üzerine Toplamalar
Türkler ve Osmanlı Sultanları Tarihi
Türk Edebiyatı Tarihi
Türk Ülküsü
Osmanlı Tarihine Ait Takvimler
Türk Tarihinde Meseleler