Bir ağacın kabuğu çatladığında, içinden reçine sızar. Bu madde ağacın yarasını kapatır, onu korur ve iyileştirir. Aynı etki, insan cildinde de görülür. Reçine, ciltteki küçük izlerin ve lekelerin görünümünü hafifletmeye, cildi daha pürüzsüz bir görünüme kavuşturmaya yardımcı olur. Zamanla cildin kendini yenilemesini destekler, tazelik ve canlılık kazandırır.
Kokusu Sert Ama Etkisi Yumuşacık
Reçinenin keskin kokusu, aslında içindeki doğal yağlardan gelir. Bu yoğun koku, doğanın saflığını ve gücünü taşır. Cilde uygulandığında ferahlatıcı bir his bırakır. Ayrıca cilt yüzeyini arındırır, gözeneklerin nefes almasına yardımcı olur. Yani ilk başta kokusuna burun kıvırabilirsiniz ama etkisini gördükten sonra bu koku size doğayı hatırlatacaktır.

Evde Kullanmak İsteyenlere Basit Bir Yöntem
Bir miktar reçineyi alıp zeytinyağı veya hindistan cevizi yağıyla karıştırmak yeterli. Bu karışımı haftada iki kez, temiz cildinize ince bir tabaka halinde sürebilirsiniz. Ciltte masaj yaparak yaymak, hem kan dolaşımını canlandırır hem de rahatlatıcı bir etki yaratır. Göz çevresine sürmemeye dikkat edin. En güzel sonucu akşam uyguladığınızda alırsınız; çünkü cilt gece boyunca kendini yeniler.
Doğal Bakımın Sırrı: Az, Düzenli ve Sabırlı Kullanım
Her şeyde olduğu gibi bu doğal yöntemde de sabır önemlidir. Düzenli kullanıldığında ciltte fark edilir bir canlılık, parlaklık ve tazelik oluşur. Kimyasal dolu kremler yerine doğanın sunduğu bu saf hediyeyle tanışmak, hem cildinize hem ruhunuza iyi gelir.
Ağaçların kendi yaralarını kapatmak için salgıladığı reçine, aslında doğanın bize armağan ettiği bir güzellik iksiridir. Keskin kokusunun ardında, cildinize yeniden nefes aldıracak bir güç gizlidir.