“Evet, bugün bir Millet İttifakı var.

Kılıçdaroğlu’na partimiz destek vereceğini açıkladı.

Ama herkes şunu bilsin, yarın iktidara geldiklerinde halkımıza yanlış yaparlarsa onun hesabını da soracağız.”

***

HDP’li Ahmet Türk’ün Bay Kemal’e verdiği bu ayarın üzerinden 4 gün geçti.

Aynı zamanda ittifak ortağı Heval Meral’e savrulan bu tehdidin de üzerinden 96 saat geçti.

Bu geçen zaman içerisinde ne Kemal’den, ne Meral’den, ne CHP’den ne de İP’ten bu ayar ve tehdide ses var!

***

Çok ilginç değil mi?

Bir Allah’ın kulu çıkıp da sen kimsin, kimden neyin hesabını nasıl soruyorsun?

Demiyor, diyemiyor…

***

Hadi Ahmet Türk’ün açıklamasını görmezden geldiler diyelim…

Son günlerde “bir oy Kemal’e, bir oy Yeşil Sol’a” kampanyası yürüten kim varsa aynı söylemi tekrarlıyor.

HDPKK’lıların ağzından çıkan “bir oy Kemal’e” sözünün verdiği mutluluk mu duyu organlarını işlevsiz hâle getiriyor, anlayabilmiş değiliz…

***

Gerçi Bay Kemal bu konulara giremez çünkü destek karşılığında yürütülen gizli kapaklı süreç deşifre olur.

HDPKK derhâl verilen sözleri açıklar, Bay Kemal vermedim derse HDP’den gelecek oylardan olur, verdim derse yine CHP’li vatanseverin oylarından olur, böylece tüm tezgâh bozulur.

Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık misali…

***

Heval Meral zaten ağzını açamaz.

En son ağzını açtığında başına gelenler malum, en fazla 72 saat sonra tüm dediklerini geri yutturup, ağzını bağlarlar.

Sütten ağzı yananın, yoğurdu üfleyerek yemesi misali…

***

Seçimlere birkaç gün kala destek açıklamalarının içerisine gizlenerek gösterilen aba altındaki sopadan anlıyoruz ki HDPKK’nın Bay Kemal’e bağladığı umudun derecesi oldukça yüksek…

Bay Kemal’e bağlanan umudunun nedenini biliyoruz, defalarca bu köşeden yazdık, hadi gelin bugünkü yazımıza son verirken bu duruma başka bir açıdan bakalım ve soralım.

Bay Kemal’e verilen her oy onu biraz daha HDPKK kıskacına itmek değil midir, Bay Kemal’e oy verelim de adamcağız bu kıskaçta yoğrulsun mu?