Menfur saldırı Halil Umut Meler’e yapılmadı. O yumruk, o tekme, Halil’e atılmadı. Türk hakemliğine atıldı. Türk futboluna atıldı. Şimdi herkes kınama mesajları yayınlıyor. Bana bunlar “Timsahın gözyaşlarını” hatırlatıyor. Açıklama yapan herkes kendini arındırıyor, başkalarını suçluyor.

Olayın tek teselli verici yönü, devletimizin verdiği tepkiler ve aldığı tedbirlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Halil’le telefon görüşmesi yapması, süreci bizzat takip ettiğini söylemesi, Sayın Devlet Bahçeli’nin mesajı, İçişleri Bakanımızın, Spor Bakanımızın hastaneye kadar gitmesi, Adalet Bakanımızın, yaklaşım ve paylaşımları, hukuksal sürecin hızlı ilerlemesi son derece önemli gelişmelerdir. Süper Lig hakemlerinin, federasyonun ligleri durdurma kararı öncesinde maçlara çıkmamak için mazeret bildirmeleri gözden kaçırılmaması gereken en önemli noktadır.

Ayrıca hakemlerin, hastaneye gidip Halil’i ziyaret ettikten sonra açıklama yapmaları ve özellikle TFF Başkanı ve MHK Başkanı gelmeden önce oradan ayrılmaları, Federasyon ve MHK’ya karşı tepkilerinin göstergesidir.

Futbol ailesinin her ferdi durumun bu noktaya gelişinden sorumludur. Federasyon başkanı, yönetimi, kulüp başkanları, kulüp yöneticileri, teknik direktörler, futbolcular, taraftarlar, medya, kısacası herkes kendini sorgulamalıdır.