İslam dini içinde sıkça duyulan “iman” ve “İslam” kavramları, bazen birbirinin yerine kullanılsa da aslında farklı anlamlara sahiptir. Bu iki kavram, Müslümanların inanç ve ibadet hayatında temel iki direk olarak kabul edilir.
İslam Nedir?
İslam, Arapça’da “teslimiyet” anlamına gelir ve Allah’a teslim olmayı, O’nun emirlerine uymayı ifade eder. İslam, dinin dışsal boyutunu oluşturur ve beş şarttan (kelime-i şehadet, namaz, oruç, zekat, hac) oluşan ibadetleri kapsar. Kısaca, İslam bir kişinin Allah’a ve peygambere teslimiyetini ve bu teslimiyete bağlı olarak gerçekleştirdiği eylemleri anlatır.
İman Nedir?
İman ise “inanmak” anlamına gelir ve kalpteki inanç, sarsılmaz güven ve tasdiki ifade eder. İman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve kaderin hayır ve şerrine inanmayı kapsar. İman, kalbin derinliklerindeki teslimiyet ve samimiyettir. İslam’ın dışsal pratiklerinin temelini oluşturur.
İman ve İslam Arasındaki Farklar
İslam, dış dünyaya yansıyan davranış ve ibadetleri içerirken, iman kalpteki inanç ve güveni ifade eder.
İslam, temel olarak Allah’a teslimiyet ve ibadetler iken, iman daha kapsamlıdır; Allah’ın varlığı, peygamberlik, ahiret gibi temel inanç esaslarını içerir.
İman, bir Müslümanın kalbindeki sürekli bağlılık ve kuvvetli inançtır. İslam ise bu inanç doğrultusunda yapılan fiilî teslimiyettir.
Kur’an-ı Kerim’de hem iman edenlerin hem de İslam’a girenlerin övgüsü vardır. İman edenler Allah’a tam güvenle bağlanırken, İslam’ı seçenler O’nun emirlerine itaat eder.