Tasavvuf, İslam’ın kalbinde yer alan, ruhun arınması, manevi olgunlaşma ve Allah’a yakınlaşma yoludur. Arapça kökenli "saflık, arınma" anlamına gelen tasavvuf, bireyin nefis terbiyesi ve içsel yolculuğunu ifade eder.
İslam’da sadece dış ibadetler değil, aynı zamanda kalbin temizliği ve ruhun olgunlaşması da önemlidir. Tasavvuf, bu içsel derinleşmeyi ve Allah’a olan sevgi bağını güçlendirmeyi amaçlar. Sufi olarak adlandırılan tasavvuf ehli, zikir, dua, nefis muhasebesi ve ahlak eğitimleriyle manevi yükselişi hedefler.
Tasavvufun temelinde "Allah’a kavuşma" arzusu vardır. Bu yolculukta sevgi, sabır, teslimiyet ve tevazu gibi değerler ön plandadır. Mevlana Celaleddin Rumi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi büyük mutasavvıflar, tasavvufun güzel örneklerini eserlerinde dile getirmiştir.
Günümüzde tasavvuf, sadece dini ritüellerin ötesinde, insanın kendini tanıması ve hayatla barış içinde olması için evrensel bir rehber olarak kabul edilmektedir. Özellikle zorluklar ve stresle mücadelede tasavvufun felsefi ve pratik yönleri sıkça başvurulan yöntemler arasında yer alır.