Yaşadığımız çağda, insan geleneksel değerlerinden önemli ölçüde uzaklaşmakta, teknolojideki değişimlerle birlikte iyi insan olmaya dair birtakım değerler kaybolmaktadır. İnsanın mutluluğunu ve toplumun huzurunu bozacak şekilde şiddet, saldırganlık, öfke ve zorbalık gittikçe çoğalmaktadır.

Saldırganlık, içine şiddeti ve zorbaca eylemleri alan şemsiye bir kavramdır. Saldırganlık şiddetin eyleme dönüştürülmüş hâli, öfke kişinin karşılaştığı hoş olmayan durumlara verdiği tepki, zorbalık ise güçlerdeki dengesizlikle ortaya çıkan bir tür saldırgan davranıştır.

Okul zorbalığı arasında, alay etmek, sataşmak, isim takmak, tehdit, terbiyesiz işaretler, tehditkâr bakışlar, vurmak, silah ya da bıçakla tehdit etmek, çalmak ya da saklamak, dedikodular çıkarmak, isimsiz telefon aramaları, birini isteyerek grup dışı bırakmak gibi davranışalar sayılabilir.

Okul zorbalığına neden olan davranışlar arasında genetik, bireysel, ailevi, okul iklimi ve toplumsal faktörler sayılabilir. Genetik faktörler, doğuştan kalıtımsal olarak getirilen faktörlerdir. Bireysel faktörler, anti-sosyal davranışın varlığı, düşük zekâya sahip olma, dikkat bozukluğu, öğrenme güçlüğü. Aileye ilişkin faktörler, iletişim, sosyalleşme ve disiplin yetersizliği, aile içi şiddetin varlığı, ihmal ve istismar, boşanma. Toplumsal faktörler, çete oluşumları, kitle iletişim araçlarının etkisi, ekonomik yoksunluk, şiddet davranışını sıradan ve normal olarak görülmesini sağlayan bir kültürel yapının varlığı. Okula ilişkin faktörler arasında ise, akademi başarı düşüklüğü, okula olan bağlılık düzeyinin düşüklüğü, okul iklimi okulda çeteleşmenin olması sayılabilir.

Okul zorbalığına maruz kalanlarda görülen muhtemel olumsuz davranışlar arasında; benlik saygısının azalması, kendini suçlama, kendine güvensizlik, diğerlerine güvenme ve sevme becerisinden yoksunluk, içe kapanma davranışları, öfke ve intikam duyguları, okuldan kaçma, okulu sevmeme, başarı düşüşü, devamsızlık artışı, kaygı, kızgınlık ve çaresizlik duyguları, depresyon, intihara kalkışma, uyku problemleri, fiziksel, ruhsal ve duygusal gelişimde gecikmeler, baş ve karın ağrıları, madde kullanımı, ilişkilerin bozulması ve meslek seçme konusunda zorluklar gibi durumlar görülebilmektedir.

Okul zorbalığını önlemeye yönelik çeşitli önlemler alınabilir. Öncelikle ailelere okul çağı çocuklarının gelişim özellikleri ve gelişim sorunları konusunda çeşitli etkinlikler yapılabilir. Okulda zorbalığın hoş görülmediği bir ortam oluşturulmalı, zorbalığın türüne bakılmaksızın suç olduğu öğrencilere anlatılmalıdır. Öğrencilerin okula olan bağlılıklarının arttırılması, öğrenciler ile okul personeli veya öğretmenlerinin birlikte yürütecekleri sosyal sorumluluk projelerinin geliştirilmesi ve problemli öğrencilerin ailelerine rehberlik hizmetinin verilmesi önemlidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca medyanın şiddet görüntüleri konusunda duyarlı bir yayıncılık anlayışı içerisinde hareket etmesi için RTÜK’ün daha fazla duyarlı olması da gereklidir.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin ifade ettikleri gibi “Biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Yaratılan her insan bizim için hürmete layıktır. Hepsi Cenabı Allah’ın eşsiz bir emanetidir. Geleceğimizden tasarruf yapamayacağımıza göre, gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız, onları hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız kuşku yok ki söz konusu olamayacaktır. Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir. Onlar bizim her şeyimizdir, mümtaz değerlerimizdir. Gözümüze nasıl bakıyorsak onlara da öyle bakmalıyız. Gençlik gelecek ümidi, geleceğin kendisidir”.

Netice itibarıyla okullarda akran zorbalığı giderek artıyor. Sayısal veriler gösteriyor ki, öğrenciler sınıfta, bahçede, serviste her yerde zorbalığa uğrayabiliyor. Gelecek ümidimize sahip çıkmak konusunda sorumluluk sadece okul yönetimine ya da rehberlik servisine değil, öncelikle ailelere düşüyor. Okulda zorbalık sorununun, velilerin, öğretmenlerin ya da öğrencilerin tek başlarına gösterecekleri çabalarla çözülemeyeceği açıktır. Bu nedenle zorbalığı önleme çalışmalarında tüm okulu, veliyi ve çevreyi içine alacak çalışmalara ihtiyaç vardır.

Tüm bunlara rağmen okullarda zorbalık olgusu sadece ülkemize özgü bir durum değildir. Diğer ülkelerde de yaygın bir artış gözlenmektedir. Uluslararası boyutta okul zorbalığı bütün dünyayı meşgul eden bir sorun hâline gelmiştir.