Çoğu kadının yaşadığı ancak çoğunlukla sessiz kalmak zorunda hissettiği “idrar kaçırma”, ciddi bir sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Özellikle yaşlanma ve doğum süreçleriyle belirginleşen bu hassas durumun, utanç veya çaresizlik nedeniyle göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Murat Ekin, hem erken dönem yaklaşımlar hem de devrim niteliğindeki cerrahi yöntemler hakkında değerli bilgiler paylaştı.
İKİ TEMEL TİPTE İDRAR KAÇIRMA
Kadınlarda iki ana idrar kaçırma tipi bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. Ekin, “Bunlardan ilki stres tipi idrar kaçırmadır. Öksürme, hapşırma veya ağır kaldırma gibi karın içi basıncını artıran durumlarda ortaya çıkar. İkincisi ise sıkışma tipi idrar kaçırmadır; burada hasta aniden gelen idrar ihtiyacı nedeniyle tuvalete yetişemeden idrarını kaybeder. Bu tip genellikle daha fazla miktarda idrar kaybıyla seyreder” dedi.
“KADINLAR SORUNU UTANARAK SAKLIYOR”
İdrar kaçırmanın yaygın olmasına rağmen pek çok kadının doktora başvurmaktan çekindiğini belirten Prof. Dr. Ekin, “Kadınlar çoğunlukla bu durumu utanarak gizliyor veya yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak kabul ediyor. Oysa erken müdahale ile yaşam kalitesi ciddi ölçüde artırılabilir” ifadelerini kullandı.
EN YAYGIN KULLANILAN YÖNTEM
İlk basamak tedavilerde davranış değişiklikleri, pelvik taban kas egzersizleri, bazı fizik tedavi yöntemleri ve ilaçların etkili olabileceğini belirten Prof. Dr. Ekin, “İlerlemiş ve yaşamı olumsuz etkileyen vakalarda cerrahi yöntemlere başvuruyoruz. En sık uyguladığımız yöntem, idrar borusunun altına yerleştirilen askı işlemidir. Bu yöntemde başarı oranı yüzde 90’a kadar çıkabiliyor” dedi.
Buna ek olarak, idrar borusunun çevresine yapılan hacim artırıcı enjeksiyon tedavileri de mevcut. Kadınlarda idrar kaçırmanın çoğu kez genital organ sarkmalarıyla birlikte görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Ekin, “Sarkmalar düzeltildiğinde idrar kaçırma şikayetleri de büyük ölçüde azalıyor. Vajinal yoldan, laparoskopik veya robotik yöntemlerle gerçekleştirilen bu ameliyatlar sayesinde hastalarımıza konforlu bir yaşam sunabiliyoruz” diye konuştu.
ÇÖZÜM VAR, YETER Kİ BAŞVURULSUN
Son olarak Prof. Dr. Ekin, idrar kaçırmanın yaşam kalitesini düşüren ama çözümsüz olmayan bir durum olduğunun altını çizerek, “Cerrahi tedavilerle yüksek başarı sağlıyoruz. Kadınlar bu sorunu kabullenmek yerine çözüm aramalı; çünkü çözüm mevcut” dedi.
