Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Savaş tezgâhı…

Savaş tezgâhı…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hiçbir vaadini yerine getirmemiş bir belediye başkanıyken partiniz tarafından tekrar aday gösterilseydiniz, ne olmasını isterdiniz?

Elinizde bir günde tüm vaatlerinizi gerçekleştirecek sihirli bir değnek yoksa beceriksizliklerinizi perdelemek için ne yapardınız?

***

Ya istifa haberlerinin ardı arkasının kesilmediği bir partinin genel başkanı olsaydınız, ne olmasını dilerdiniz?

Elinizde bir günde tüm istifaları durduracak sihirli bir değnek yoksa yönetemediğiniz gerçeğini gizleyecek bir gündeme ne derdiniz?

***

Onların yerine arkalarındaki siyasi akıl düşündü, taşındı.

Yaklaşan seçimler öncesi iki tarafı da odak noktası olmaktan çıkaracak çözümü savaşta buldu.

Bu çözüm akıllarına yattı.

Aldıkları talimat gereği abla-kardeş derhal birbirine girdi.

***

Kılıçlar çekildi, mermi gibi sözler birbiri ardına sıralandı. 

Gel gör ki ablanın “operasyon çekiliyor” nidasıyla mazlumu oynayışı etkili olmadı.

En yakınındakiler bile onun bu söylemine güldü geçti, ceketini alan çıkıp gitti.

Kalanlarda kişisel ikbal hesaplarını gütmek için kaldı.

Akşener yönetemediği gerçeğini rafa kaldırmak isterken kendi içlerinde en temel konularda dahi bir mutabakata varamadıklarını, partilerinin aslında kırık, dökük, parçalı bir yapı olduğu gerçeğini gözler önüne serdi.

***

Benzer şekilde kardeşin “dostlar hadlerini aşan cümleler kuruyor” çıkışıyla mağdura yatışı da tesir etmedi.

İmamoğlu’nun görevde kalan mesaisini İstanbul’un sorunlarına kafa yormak yerine, dün kendine destek veren partinin içişlerini karıştırmaya ayıracak olması İstanbullunun ona olan öfkesinin artmasına neden oldu. 

Yani özetle ne Akşener partisindeki istifaları durdurabildi ne de İmamoğlu İstanbul’a bir çivi dahi çakmadığı gerçeğini gözlerden kaçırabildi.

***

Sonuç olarak iki taraf istediğini alamadı.

Savaş tezgâhı ellerinde patladı.

Bir taşla iki kuş vurulmak istenirken atılan taşlar döndü dolaştı kendilerini vurdu.

***

Peki bu saatten sonra “eski dost düşman olmaz” deyip yine bir araya gelirlerse ne olur?

İnanın sonuç değişmez…

Her iki ihtimalde de abla-kardeş el ele verdi, baş aşağı yuvarlanacakları çıkmaz bir sokağa girdi.

Onlar için artık bitiş çizgisi yaklaştı.

Her attıkları adım alavere dalavere kokan bu ikilinin, yerel seçimlerde alacakları yıkıcı mağlubiyet sonrası siyaseten tedavülden kalkmalarını gerektiren vakit çoktan geldi, çattı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *