Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katılarak hükümet adına konuşma yaptı. Bütçe görüşmelerinin ülke politikalarının bütüncül şekilde tartışılması açısından önem taşıdığını belirten Yılmaz, yürütmenin halka verdiği sözleri icra edebilmesinde bütçenin temel araç olduğunu vurguladı.
Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, sistemin özellikle son yıllarda Türkiye açısından kritik bir rol üstlendiğini ifade etti. Her yönetim modelinde olduğu gibi mevcut sistemin de geliştirilmeye açık olduğunu söyleyen Yılmaz, muhalefetin hem sistemin iyileştirilmesini talep edip hem de yeni anayasa çalışmalarına katılmayacağını açıklamasını “tutarsızlık” olarak nitelendirdi.
Cevdet Yılmaz, şu çağrıda bulundu:
"Eğer gerçekten bu sistemi iyileştirmek istiyorsanız, geliştirmek istiyorsanız gelin yeni anayasayı çalışalım. Gelin hep birlikte bu ülkenin geleceğine dair çok daha güçlü bir çerçeve oluşturalım. Biz AK Parti olarak bu konuları çalışıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi zaten yeni tasarısını hazırladı. Bu sistemi iyileştirmek, geliştirmek için partilerin, grupların bir araya gelip ortak akılla böyle ön yargılarla baştan sıkılmış yumruklarla değil açık fikirlilikle alternatifleri ortaya koyarak her birinin artısını, eksisini, analizini yaparak tartışmamız lazım"
“Cumhurbaşkanlığı masraflarıyla ilgili iddialar gerçekçi değil”
Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin eleştirilere de yanıt veren Yılmaz, bütçenin önemli bir kısmının yurt dışındaki barış misyonlarında görev yapan askerlere aktarılan ödeneklerden oluştuğunu belirtti. Millet Kütüphanesi gibi yatırımların da bu bütçe içinde yer aldığını söyleyen Yılmaz, “Sistemin çok masraflı olduğu iddiası rakamlarla doğrulanmıyor” dedi. Örtülü ödenek harcamalarının da kanuni limitlerin oldukça altında olduğunu ifade etti.
Konuşmasında vergi yapısına da değinen Yılmaz, Türkiye’nin doğrudan vergilerde OECD ve AB ortalamalarının altında olduğunu, bu alanda artış hedeflendiğini ifade etti. Kurumlar vergisi ve finansal faaliyet harçlarında yapılan düzenlemeleri hatırlatan Yılmaz, 2024’te yüzde 65,8 olan dolaylı vergi payının 2026’da yüzde 61,8’e çekilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Yılmaz, dolaylı vergilerde sosyal adalet gözetildiğini vurgulayarak düşük gelir gruplarının tükettiği ürünlerde vergi oranlarının düşük tutulduğunu belirtti.
Türkiye’nin toplam vergi yükünün milli gelire oranla yüzde 23,5 olduğunu aktaran Yılmaz, “OECD’de bu oran yüzde 33,9, AB’de yüzde 39,9. Türkiye’de verginin yüksek olduğu iddiaları bu verilerle örtüşmüyor” dedi.
