Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Yeni Anayasa Gündemini Çarpıtma Gayretleri” başlıklı yazı serisinin dördüncüsünde dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Uçum, “Halkın anayasa gündemi yok” iddiasını fikri yetersizlik olarak nitelendirerek, halkın sistemsel değişim taleplerinin anayasal karşılıklarının görmezden gelinemeyeceğini vurguladı.
“Halk, taleplerini hukuk diliyle ifade etmez ama…”
Demokrasilerde halkın anayasal değişim beklentisini doğrudan hukuk diliyle ortaya koymasının beklenemeyeceğini belirten Uçum, “Ancak halkın adalet, ekonomi, temsil ve yaşam hakkı gibi alanlardaki beklentileri anayasal düzeyde çözümler gerektirdiğinde bu doğrudan anayasa talebi anlamına gelir” dedi.
Pahalılık, geçim derdi, temsil gücü: Hepsi anayasal mesele
Halkın geçim sıkıntısı, fiyat artışları ya da daha etkili temsil taleplerinin anayasa maddelerine dönüşebileceğini kaydeden Uçum, “Örneğin tavan fiyat uygulaması, asgari geçim hakkı, halkın doğrudan yasa teklifi sunabilmesi ya da vekil geri çağırma hakkı gibi birçok talep anayasal güvenceye bağlanabilir” ifadelerini kullandı.
Yeni anayasa halkın daimi gündemidir
Yeni anayasa talebinin halkın gündeminde olmadığını öne süren çevreleri eleştiren Uçum, “Bu yaklaşım halkın devrimci dinamiğini görmezden gelmektir” dedi. Siyasal anayasa ile hukuksal anayasa arasındaki farkı anlatan Uçum, halkın tasavvur ettiği anayasanın siyasal anayasa, Meclis'in kabul ettiği ve halkın onayladığı metnin ise hukuksal anayasa olduğunu belirtti.
“400 oy da olsa referandum şart”
Yeni anayasa sürecinde referandumun şart olduğunu belirten Uçum, iki temel gerekçeye dikkat çekti: “Birincisi, halkın onayıyla meşruiyetin sağlanması; ikincisi ise halkın anayasa tasavvuruyla Meclis'in çıkardığı metnin örtüşüp örtüşmediğini denetleme hakkının gereğidir.”
Uçum’dan net çıkış: Referandumsuz anayasa olmaz
Yazısını çarpıcı bir mesajla noktalayan Uçum, “Referandumsuz yeni anayasa olmaz” diyerek halkın anayasa sürecindeki rolünün tartışılmaz olduğunu vurguladı.
