Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa yaptıkları görüşme ve heyetlerin bir araya gelmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen sene nisan ayında Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Steinmeier'i yeniden ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi. Erdoğan, "Malumunuz geçtiğimiz yıl Türkiye- Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100'üncü yıl dönümüydü. Son dönemde gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler ve uluslararası platformlardaki görüşmelerimiz, iki ülke arasındaki yakın diyaloğun en açık tezahürüdür. Güçlü siyasi, ekonomik, beşeri ve kültürel bağlarımız bizlere ilişkilerimizi daha da geliştirme fırsatı veriyor" dedi.
STEINMEIER: SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ AÇIK SÖZLÜ GÖRÜŞME İÇİN MÜTEŞEKKİRİM
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ise büyük misafirperverliği için Erdoğan’a teşekkür ederek, "Aynı zamanda sadece geçmişe bakmakla kalmayıp, görüşmelerimizi bugün yoğun bir şekilde sürdürebildiğimiz için çok mutluyum. Ayırdığınız zaman için müteşekkirim ve aynı zamanda bu akşam boyunca sürdürdüğümüz açık sözlü görüşme için müteşekkirim" dedi.
'BÖLGEDE KALICI BARIŞIN YERLEŞMESİ İÇİN TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ AKTÖR'
Steinmeier, Orta Doğu ve bu bölgede çok haraketli bir dönem yaşandığını söyleyerek, "Anlaşılan bir ateşkes Gazze’de kararlaştırıldı. Rehinelerin serbest bırakılmasında ilerlemeler kaydedildi. Lübnan’la ateşkes, Esad rejiminin sona ermesi ve Suriye’de bir yeniden başlangıç, bütün bunlara Almanya ve Türkiye olarak farklı perspektiflerden bakıyoruz. Fakat ortak bir çıkarımız var, o da artık bölgede kalıcı bir barışın yerleşmesi, bunun için Türkiye çok önemli bir aktör. Cumhurbaşkanıyla şu konuda hemfikiriz: Bütün bu gerginlikler karşısında fırsatları değerlendirmeye mecburuz ve barışçıl ve kalıcı bir gelişme istiyoruz bölgede" diye konuştu.
'ALMANYA BİR GEÇİŞ SÜRESİNDE'
Steinmeier, "Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer konuştuğum, Suudi Arabistan’da ve Ürdün’de konuştuğum kişilere şunu söyledim; benim ülkem, Sayın Cumhurbaşkanı siz de ifade ettiniz, kısa süre sonra seçime giriyor ve bir siyasi dönüşüm yaşayacak. Biz de Orta Doğu’daki bu değişimden etkileniyoruz. Benim için bu seyahati, bölgeye yaptığım Suudi Arabistan, Ürdün ve Türkiye’ye yaptığım seyahatte şunu ortaya koymak istiyorum; Almanya da bir geçiş süresinde, fakat aynı zamanda güvenilir ve yapıcı bir uluslararası partner olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
'SURİYE'NİN İSTİKRARLI OLMASI İÇİN ETNİK GRUPLARIN KATILMASI GEREKİR'
Suriye konusunu ayrıntılı bir şekilde ele aldıklarını belirten Steinmeier, "Sayın Cumhurbaşkanı dün Şara ile yaptığı görüşme konusunda bilgi verdi, ben de Suriye’de kapsayıcı bir sürecin ne kadar önemli olduğuna değindim ve aynı zamanda bütün uluslararası aktörlerle eşgüdümün önemli olduğunu ifade ettim. Suriye’nin istikrarlı olması için tüm etnik grupların katılması gerekir ve böylece Türkiye gibi başka ülkelere de göç etmiş olan insanların geri dönmesi için bir temel oluşturacaktır" diye konuştu.
'ABD YÖNETİMİYLE YAPILACAK GÖRÜŞMELER İÇİN ÖNEMLİ TEMEL OLUŞTURULMASI GEREK'
İsrail ve Filistin konusuna da değindiklerini kaydeden Steinmeier, "Sayın Cumhurbaşkanıyla şu anda Gazze’de yaşanan ateşkesin bir ilk adım olduğu konusunda hemfikiriz. Böylece kalan rehinelerin serbest bırakılması için ve aynı zamanda insani felaketin de sona erdirilmesi için bir ilk adım. Bu ilk adımdan daha kapsamlı bir siyasi süreç oluşmalı ve bütün aktörleri kapsayan ve bu seyahatim sırasında son 3 günde bunları görüştüm. Filistinlileri Gazze şeridinden göç ettirmek veya sürgüne göndermek yönündeki öneriler, teklifler yaptığım bütün görüşmelerde büyük endişelere sebep oluyor ve korkuya neden oluyor. Bu tür öneriler uluslararası hukuk açısından kabul edilemez ve bundan sonra ABD yönetimiyle yapılacak görüşmeler için de önemli bir temel oluşturulması gerekir. Biz de Almanya olarak iki devletli bir çözümü savunuyoruz" dedi.
'140 MİLYON EUROLUK KREDİNİN İLK DİLİMİ KARARLAŞTIRILDI'
Steinmeier, Türkiye’de yaşanan depremin yarın ikinci yıldönümü olduğunu hatırlatarak, "Tekrar ülkemin ve insanlarımızın acınızı paylaştığını ifade etmek istiyorum. Hem Alman devleti hem birçok birey baştan beri yardım etmek için çaba harcadılar ve bu yardımlar devam edecek. Biliyorsunuz geçen sene ben de deprem bölgesine gitmiştim ve şimdi yeniden inşa için verilecek olan 140 milyon euroluk bir kredinin ilk dilimi kararlaştırıldı ve bu kapsamda depreme dayanıklı okulların inşası gerçekleşecek" ifadelerini kullandı.