Kazakistan’da yaşanan ‘Kanlı Ocak’ olaylarının üzerinden iki yıl geçti. Akaryakıt fiyatlarındaki artışa karşı yapılan gösteriler, kısa sürede Kazakistan’ın en büyük şehri Almatı da dahil tüm ülkeye yayıldı. Olaylar sırasında 230 kişi hayatını kaybetti. 2022’de Janaozen’de başlayan ve kimliği belirsiz kişiler tarafından kışkırtılan ve ardından yaşanan bu kanlı olay Kazakistan siyasi tarihinde bir iz bıraktı. Protestolar sırasında iktidarı ele geçirmeye çalışmak suçlamasıyla ülkenin bazı üst düzey yetkilileri tutuklanarak cezaevine konuldu. Gözaltına alınanların çoğunun eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'le bağlantılı olduğu iddia edildi.

Hatta ilk defa Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, bu olaylarla alakalı Nazarbayev konusunda fikir bildirdi.  Tokayev, devlet gazetesi olan  ‘Egemen Qazaqstan’da yayınlanan röportajında, 2 Ocak 2022'de Janaozen'de başlayan protestoların kimliği belirsiz bir grup tarafından kışkırtıldığını söyledi. Tokayev'e göre bilinmeyen bir grup, 2022'deki kitlesel gösterilerden altı ay önce eyleme hazırlanmıştı.

Protestolara neyin sebep olduğu sorusunu yanıtlayan Tokayev, yıllar içinde biriken sosyal ve ekonomik sorunların durgunluğa neden olmasını ve halkın yetkililere olan güvenin sarsılmasını işaret etti. 

Tokayev, 2019'da cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından bazı kişilerin ülkenin siyasi hayatındaki değişimden memnun olmadığını da ekledi. Bu memnun olmayan kişiler değişiklikleri Nazarbayev’in onlarca yıldır inşa ettiği iktidar yapısına bir tehdit olarak gördüğünü ve bu nedenle "Ülkeyi kendilerine daha uygun eski yapıya döndürmek için her şeyi yok etmeye karar verdiklerini" bildiren Kazakistan Cumhurbaşkanı, bu kişilerin iktidar yapıları ve suç dünyası üzerinde büyük nüfuz sahibi olduklarını, bu nedenle iktidarı zorla gasp etmek istediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tokayev’e göre suç grupları ve aşırı dinciler birlikte çalışarak ona karşı darbe yapmaya çalıştılar. Tokayev, bir önceki Cumhurbaşkanı Nazarbayev ile olan konuşmasını şöyle aktardı: ‘Daha sonra Nursultan Abişeviç Nazarbayev'e, her şeyden önce müttefiklerinin siyasi oyunlarının ülkeyi neredeyse böldüğünü açıkça söyledim. Bence "büyük ve küçük cumhurbaşkanları" diye bir şey olmamalı. Eğer gittiysen gitmişsindir!’

Fakat bunları bildiren Tokayev, aynı zamanda Nazarbayev’in Kazakistan için yaptıklarına da dikkat çekmeye özen gösteriyor: ‘Nazarbayev'in Kazakistan'ın devlet olarak bağımsızlığına yaptığı katkıyı herkes biliyor ve tarih bunun gerçek değerini verecektir’.

Tokayev söyleşisi sırasında anayasanın bir defaya mahsus yedi yıllık başkanlıkla ilgili maddesinin değiştirilmesi için referandum yapmayacağını ve bir dönem daha cumhurbaşkanı seçilmeye niyetinin olmadığını bildirdi.

Tokayev iktidarının herhangi bir grup tarafından etkin bir şekilde tehlike altında olmadığı gözükse de yaşanan gelişmelere tedbirli ve ihtiyatkar davrandığı da aşikardır. ‘Kanlı Ocak’ olayları da Tokayev’in ve Kazakistan’ın siyasi hayatında büyük ölçüde dönüm noktası olduğunu da söylemekte fayda var.