Böyle basit, pespaye bir ağızla MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi MİT mensubu olmakla suçluyorsun. Madem Başbuğ Türkeş sana böyle bir mektup gönderdi. Anavatan Partisinden istifa edince niçin MHP’ye katıldın ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde niçin MHP milletvekili adayı oldun? 2013 yılında MHP Grup Toplantılarına katılarak niçin MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin konuşmalarını alkışlıyordun? Yoksa sen de mi MİT görevlisisin Tombalak Yaşar?

          Tombalak Yaşar yine boş durmuyor. MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı yapması için neyi ağzına uzatsalar ona konuşuyor. Gerçekten kiloda ağır ama taşıdığı sıfatlar açısından çok hafif bir adammış…

          Tombalak Yaşar, bu ülkede milletvekilliği, bakanlık, siyasi parti genel başkanlıkları yaptı ama bu sıfatların ağırlığını hiçbir zaman kaldıramadı.

          Bir kere rüzgârgülü gibi sürekli partilerden partilere dönen birinin ağırlığı da, güvenilecek karakteri de zaten olmaz. Sürekli hatırlattım ama ne çeşit fırıldak olduğunu anlayın diye gezdiği partileri tekrar tekrar hatırlatıyorum.

          1980 öncesi Başbuğ Alparslan Türkeş’in yanında MHP’de siyasete başladı. 1980 sonrası yağlı siyaseti görünce Anavatan Partisi kurulduğunda soluğu hemen Turgut Özal’ın yanında aldı. Anavatan Partisinde Mesut Yılmaz ile yol yürürken kendisini milletvekili, bakan yaptığı halde onunla ters düşüp Anavatan Partisinden istifa ettikten sonra, MHP’ye katıldı ve Sayın Devlet Bahçeli’nin Liderlik yaptığı MHP’den, Yalova Milletvekili adayı oldu.

          MHP’den milletvekili seçilemeyince MHP’yi de hemen satarak ‘’Artık MHP ile hiçbir bağım kalmamıştır. Partinin üyesi olmadığım gibi büyük kongreye bile gitmedim, ama bu benim siyasetten uzak duracağım anlamına gelmez. Siyasete devam edeceğim, ama şu an herhangi bir partiye girmeyi düşünmüyorum. Zaten halkın da yüzde 65’i siyasi partilerden uzak duruyor’’ açıklamasını yapmıştı.

          Hiçbir sözünde durmayan Tombalak Yaşar “Bir partiye girmeyi düşünmüyorum” sözünde de durmayarak bu sefer “Hizmetin ve makamın büyüğü küçüğü olmaz” diyerek Mehmet Ağar’ın Genel Başkan olduğu DYP’ye katılmış, DYP’de de belediye başkan adayı olmuştu. Daha sonra rüzgârgülü yine dönmeye devam etmiş, bu sefer “Türkiye’nin esas sorunu iktidardan ziyade muhalefetin olmayışı sorunudur” diyerek Hüsamettin Cindoruk’un kurduğu Demokrat Türkiye Partisinin başına geçmişti. Sonra partinin adını “Hürriyet ve Değişim Partisi” olarak değiştirerek az da kendini öyle tatmin etmişti.

          Sonra Hürriyet ve Değişim Partisini kapatıp, Yaşar Nuri Öztürk’ün kurduğu Halkın Yükselişi Partisine katıldı. Sonra ne yaptıysa oradan ihraç edildi.

          Bir ara da Tuncay Özkan’ın kurduğu ve genel başkanlık yaptığı Yeni Partinin kongresine katılıp konuşmalar yapmıştı. Katılmayı düşünüp herhalde sonra yer bulamayınca bu partiye katılmamıştı.

          Fırıldak Yaşar, bir türlü kendini yenemiyor, bir türlü siyasi ihtiraslarına gem vuramıyordu. Bu sefer en radikal bir karar alıp, 1980 öncesi kendini hedef gösteren Aydınlık ekibinin başındaki Doğu Perinçek’in Vatan Partisine “Bana şimdi ‘Sen bunca yıldır Türk milliyetçiliğinin içerisindesin. Doğu Perinçek’in yanında ne işin var’ diyorlar. Ben Doğu Perinçek’le beraber olmuyorum, vatanda beraber oluyorum” şeklindeki meşrulaştırma yorumlarıyla katıldı. Burada Doğu Perinçek’in Genel Başkan Yardımcılığı görevini yaptı.

          Ama siyasetin fırıldağı ve rüzgârgülü bir türlü durdurulamıyordu. Doğu Perinçek’in partisinden de istifa edip, Kemal Kılıçdaroğlu’nun düzenlediği rozet takma töreninde “Sol-sağ ayırt etmeden artık bu oyunu bozmak zamanıdır. Artık bu oyunu hep beraber bozmamız lazım. Onun için arkadaşlarımızla oturduk konuştuk. Atatürk’ün partisine geldik” diyerek CHP’ye katıldı.

Finali de büyük ihtimal, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’de yapacak…

Gerçi ha CHP, ha HDP…

Fark yok ama HDP’ye geçip bir kurumsal rozet daha takmak isteyecektir. Bu fırıldağın dönüşlerini yazmaktan benim başım döndü inanın…

Bizim başımız dönüyor ama Tombalak Yaşar dönmekten bıkmıyor, yılmıyor.

Özellikle son beş yıldır bu fırıldak hangi partiye giderse en çok yaptığı MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı olmuştur.

          Bu Tombalak Yaşar öyle bir ahlaksız ki, MHP’ye saldırırken kaset siyaseti yapıyor, bu ahlaksız iftiralarla algı oluşturmaya çalışıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Hidayet Vahapoğlu bunun ahlaksızlıklarına öyle bir cevap verdi ki, bu tombalağın bir daha insan içine çıkmaması lazımdı ama yine çıktı ve aynı ahlaksızlıklarını sürdürdü. İnsanların namusuyla, şerefiyle oynarken ne bekliyorsa bir de çıkıp aldığı cevaplar üzerinden ekranlarda ağıtlar yaktı. Bu kadar da yüzsüz, bu kadar da pişkin… Bu adam, bu ülkede bakanlık yaptı işte… Siyasetin kalitesini buradan hesap edin…

          CHP’li tombalak geçtiğimiz günlerde de Bizim Tv isimli YouTube kanalında Lale Özan Arslan isimli bayanla güncel konuları konuşmuş orada da yine zekâ seviyesinin ne derece olduğunu herkese gösteren açıklamalar yapmış…

          MHP Lideri Devlet Bahçeli, MİT mensubu imiş, Mümtazer Türköne’nin tutukluluk haline dikkat çekerek “Adil ve hakkaniyetli yargılansın” demesi de MİT mensubu olduğundan kaynaklanıyormuş…

          Bunun dediğine göre, Başbuğ Türkeş de bu fırıldağa sözde mektup yollamış “Devlet Bahçeli MİT’ten” demiş… Bu tombalak önceden “duyduk” diye gerzeklik ediyordu, şimdi bir de mektup üretmiş ekranda onu sallayıp duruyor. Allah kimsenin zekâ seviyesini bu hale düşürmesin…

          2007 yılındaki seçim öncesinde bu konuyu MHP’ye zarar vermek için yine manşetlerden gündeme taşımışlardı. Ben de o günlerde yazdığım bir yazı içinde “Böyle bir mektubun varlığını kabullenmek bir kere merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e yapılacak en büyük saygısızlıktır. Mevcut MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından göreve çağrılması üzerine 17 Nisan 1987 tarihinde üniversitesindeki öğretim üyeliği görevinden istifa etmiş, 19 Nisan 1987 tarihinde yapılan MÇP Büyük Kurultay’ında parti yönetimine seçilmiş ve Genel Sekreterlik görevine getirilmiş birisidir. Şimdi merhum Başbuğ Türkeş, Sayın Devlet Bahçeli’yi bizzat kendisi göreve çağıracak ve MÇP-MHP içinde Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı, Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Merkez Karar Kurulu Üyeliği, Genel Başkan Başdanışmanlığı görevleri verecek ve sonra sözde bir mektup yazıp, Sayın Bahçeli’yi MİT olmakla suçlayacak… Başbuğ Türkeş, bu kadar aciz bir lider mi ki; parti içinde bu kadar görev verdiği, en etkin görevlere getirdiği bir kişi hakkında, bu şekilde mektuplu uyarılarda bulunacak…” cümlelerini kullanmıştım.

          Eskiden başka sahte mektup kullanırlardı, şimdi Tombalak Yaşar “bana da gönderdi” diye sahte bir mektupla ortaya çıkıyor.

          Hem de bu sözde mektubu Başbuğ Türkeş’ten fırça ve tokat yeme fotoğrafı olan Tombalak Yaşar’a yollayacak öyle mi?

          Böyle basit, pespaye bir ağızla MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi MİT mensubu olmakla suçluyorsun. Madem Başbuğ Türkeş sana böyle bir mektup gönderdi. Anavatan Partisinden istifa edince niçin MHP’ye katıldın ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde niçin MHP milletvekili adayı oldun? 2013 yılında MHP Grup Toplantılarına katılarak niçin MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin konuşmalarını alkışlıyordun?

Yoksa sen de mi MİT görevlisisin Tombalak Yaşar?

Bir de sürekli parti, fikir, lider değiştirmenin sebebi MİT’in sana sürekli görev yeri çıkarmasından mı kaynaklanıyor?

          CHP’li bu tombalak, terör örgütlerinin sözcüsü ve yuvası haline gelmiş, terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP ile yediği içtiği ayrı gitmeyen CHP’de ahlaksız bir siyaset tarzını sergiliyor ama AKP-MHP birlikteliğini sorguluyor.

          Bu tombalağı kırk parti gezdikten sonra CHP’nin kapısının önüne bağladılar sürekli MHP ve Devlet Bahçeli’ye saldırıyor, iftira atıyor. Doğu Perinçek’in partisi ve CHP gibi iki sol parti görünce Tombalak Yaşar’ın içinden MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı fışkırmaya başladı. Hele “Türkeş’le karşılaşmasaydım, Deniz’in (Gezmiş) yolunda olurdum” diye boşa demiyormuş…

Ama artık CHP de onu kesmez. Tombalak Yaşar, yuvarlana yuvarlana HDP’ye doğru gitmelidir.