Sorumuzu baştan sorarak konuya girelim. Suriye’nin kuzeyinde sözde Kürdistan’ın bir parçasını kurmak isteyen PKK’nın Suriye kolu YPG için “Bizim için YPG terör örgütü değildir. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.” , “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Süleyman Şah türbesini sürekli diline dolamasının anlamı nedir?

          Terör örgütü YPG’ye sahip çıkıyorsan Türk tarihinden, Türk atalarından, Türk topraklarından sanane ki Kemal Kılıçdaroğlu?

          Geçtiğimiz haftalarda TV100’de katıldığı canlı yayın programında yine Süleyman Şah türbesi üzerinden nutuklar atarken, program sunucusunun ‘Emevi Camii’nde namaz kılma’ ve ‘Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması’ tartışmalarında ön plandaki isim olan Ahmet Davutoğlu’nun bugün Millet İttifakı içinde bir görüntü çizmesinin çelişki oluşturup oluşturmadığı sorusu karşısında gözüne far tutulmuş tavşan gibi oldu. “Kem küm” demekten cümle kuramadı.

          “Bu konuları hiç Sayın Davutoğlu ile görüşmedik. Ama ben eleştirilerde kendime göre haklı olduğumu kabul ediyorum. Belki oturur Sayın Davutoğlu ile görüşülür. Belki bizim bilmediğimiz başka gerekçeler var, bize söylenir“ sözleriyle konuyu geçiştirdi.

          Süleyman Şah türbesi taşınırken dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu idi. Namıdiğer “Serok Ahmet” olayın her anında “Stratejik Derinlik” politikalarını uyguluyordu. Terör örgütü PYD/YPG ile görüşmeleri hep o organize ediyordu. Hatta HDP’li Sırrı Süreyya Önder TBMM kürsüsünden “Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasını Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ile beraber ben organize ettim. Davutoğlu, PYD’ye teşekkür etti. Ben bunu rüyamda görmedim. Sayın Davutoğlu kalksın, teşekkür etmedim desin. Ben kendimden uydurmuyorum. Süleyman Şah türbesi için, sonradan bakan yaptığınız arkadaş da bunun şahidi, ben de bir tarafıyım, öyle kafadan atmıyorum, üfürmüyorum.” açıklamasını yapmıştı.

          PKK’nın haber ajansı ANF’de ise o günlerde “Türk ordusu Kobanê Kantonu Savunma Konseyi izni ile Kobanê topraklarına resmi bir şekilde girerek, YPG güçleri ile Süleyman Şah türbesine ortak bir operasyon düzenledi” açıklamasını yapıyordu.

          Terör örgütü YPG’nin sözde komutanı Mahmut Beredan o günlerde yaşananları “Yardım ve desteğimizi esirgemedik. Yol açtık, sadece onunla da yetinmeyip, onlara yol boyunca öncülük ettik. Askerlerin ve Türk halkının sembollerinin taşınmasına katkı sunduk. Tüm bunlar bize teşekkürü gerektirirken, tam tersi oldu.” sözleriyle ifade ediyordu. PYD Eş Başkanı teröristbaşı Salim Müslim de “Süleyman Şah türbesi taşınırken koordinasyon için Türkiye’deydim” açıklamasını yaparak soru işaretlerini ortadan kaldırmıştı.

          Zaten Ahmet Davutoğlu da o günlerde “Aynı gün Salih Müslim’i Türkiye’ye getiriyoruz. Bakın kaç jest arka arkaya. Bir anlamda ‘meşru görüyorum seni’ diyoruz” açıklamasını yaparak HDP’nin, PKK’nın, PYD’nin, YPG’nin açıklamalarını teyit etmişti.

          Süleyman Şah nutukları atan Kemal Kılıçdaroğlu tüm bunları unutup, asıl sorumlunun yanında yuvarlak masalarda oturttuğu Ahmet Davutoğlu olduğunu bilmeyecek kadar mı şuurunu kaybetti?

          Süleyman Şah türbesinin taşınması dönemi görüldüğü gibi Ahmet Davutoğlu herşeyi Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürekli övdüğü, koruduğu PYD/ YPG ile organize etmiş. Ne olacak şimdi?

YPG/PYD terör örgütünü sen başta olmak üzere korumayan, savunmayan CHP’li yok…

          Ahmet Davutoğlu desen Millet ittifakının adının değişebileceğini ilk söyleyen olarak şimdi en yakınınızda…

          Kemal Kılıçdaroğlu hangi yüzle Süleyman Şah türbesi nutukları atıyorsun, inan bu sendeki pişkinlik hali kimsede yok!

          Herhalde TV100’deki sunucunun sorusu sonrası bir daha Süleyman Şah türbesi konusuna girmezsin?

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli sana nasıl seslendi? “Sayın Kılıçdaroğlu bunu televizyon ekranında mırıldanacağına ciğerin varsa, gözün kesiyorsa Davutoğlu’na sormalısın, bu korkaklığı, bu kaçaklığı, bu acziyeti onun yüzüne yüzüne haykırmalısın. Aziz ecdadımızın kemiklerini önce sandukaya, sonra da bu sandukanın kamyon kasalarına koyulup nasıl kaçırıldığını, topraklarımızın terör örgütüne nasıl peşkeş çekildiğini ilk ağızdan duyacağın isim serok Ahmet’ten başkası değildir.”

Yuvarlak masada toplanınca sordun mu Süleyman Şah türbesinin nasıl taşındığını?

          Onun “Stratejik Derinlik” uydurmalarıyla Türkiye hangi belalara bulaştı tüm dünya biliyor. Gerçi senin de onun zihniyetinden zerre farkın yok. O yüzden yuvarlana yuvarlana yuvarlak masada birbirinizi buldunuz. Türkiye’ye ihanet olacak tüm konularda hep aynı düşünmüyor musunuz?

          Zaten iki yıl önce "Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile Millet ittifakının öngördüğü ortak noktalarda benzerliklerimiz çok fazla. Hatta yüzde 99 oranında diyebilirim” açıklamasıyla bunu bizzat kabullenmiştin.

          Süleyman Şah türbesi üzerinden nutuklar atan Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını uluslararası güçler izin verir de seçimleri kazanırsa Ahmet Davutoğlu’nu Dışişleri Bakanı yapacakmış.

Fıkra bu kadar…