Yalova’da “Güllü” adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut’un ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Sultan Nur Ulu hakkında yapılan haberler ve bazı kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunuldu.
Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi’ndeki 6 katlı binanın teras katındaki evinin penceresinden 26 Eylül’de düşerek hayatını kaybeden Gül Tut’un ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sürüyor. “Kasten öldürme” suçlamasıyla gözaltına alınan Tut’un kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun avukatı Merve Uçanok, Yalova Emniyet Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
“Müvekkillerim dışarı çıkamaz hale geldi”
Avukat Uçanok, gözaltı süreçleri öncesi ve sonrasında bazı bilgi çarpıtmaları yapıldığını öne sürdü. Müvekkillerinin Çınarcık ve Yalova’da adeta hedef hâline getirildiğini belirten Uçanok, “Müvekkilim adeta toplum karşısında katil ilan edildi. Çok basit bir ihtiyacını karşılamak için bile dışarı çıkamaz hale geldi” dedi.
Gülter’in bir süre Çınarcık’ta Gökhan adlı arkadaşının evinde, zaman zaman da Sultan Nur Ulu’nun evinde kaldığını belirten Uçanok, bu süreçte bazı kişiler tarafından takip edildiklerini fark ettiklerini söyledi. Bu nedenle müvekkiline bir süre Yalova ve Çınarcık’ta bulunmamasını tavsiye ettiklerini kaydetti.
“Masumiyet karinesi tamamen çiğnendi”
Uçanok, Gülter’in kendi önerisiyle İstanbul Büyükçekmece’deki aile yakını Tuğba Y’nin evine gittiğini ifade etti. “Masumiyet karinesi çiğnenerek toplum karşısında katil ilan edilen müvekkilimin burada kalacak yeri kalmadı” diyen Uçanok, hem Gökhan’ın evinin hem de çevrelerinin izlendiğini öne sürdü.
Gülter’in tehdit mesajları aldığını, internet ortamında sabaha kadar süren yayınlarla linç edildiğini söyleyen Uçanok, “İstanbul’da kal, gerekirse orada ifade ver’ dedim. Takip edildiğini görünce polis merkezine gidip şikâyetçi oldu. Bunlara ilişkin tutanaklarımız var.” dedi.
“Çok kapsamlı suç duyuruları hazırladık”
Paylaşılan gerçeğe aykırı bilgilerin halkı yanılttığını belirten Uçanok, Gülter, Çiğdem D.E. ve Tuğba Y arasında geçen mesajlaşmaların “yurt dışına kaçma niyetlerinin olmadığının delili” olduğunu söyledi. Toplumda haksız bir infial yaratıldığını savunan Uçanok, kendisinin ve meslektaşının da çirkin saldırılara maruz kaldığını dile getirdi.
“Biz bu konularla ilgili çok kapsamlı, çok sayıda suç duyuruları hazırladık. Bir kısmını sunduk, diğerlerini sunmaya devam edeceğiz. Sürecin sonunda müvekkilim aklanacak ancak bu kabus dolu günleri ona yaşatanların yanına kar kalmayacak.”
diye konuştu.
Uçanok, TÜBİTAK’ın hazırladığı ses analiz raporuna ilişkin bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu konuda da başvurular yaptıklarını ve suç duyurusunda bulunduklarını sözlerine ekledi.
