2021’in Eylül ayıydı.

MHP, 3 yıldır uygulamada olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği fayda ve elde edilen kazanımları anlatmak için sahaya indi, gerçekleştirilen 9 bölge toplantısıyla milletimizle buluştu.

Aynı tarihlerde CHP neden parlamenter sisteme geri dönüş hedefinde olduğunu açıklamakla meşguldü.

***

2021’in Ekim ayıydı.

MHP Anadolu’yu il il gezmeye başladı, yurdun tamamında Cumhur İttifakı’nın hedeflerini anlattı.

Aynı tarihlerde CHP, resmi ortağı İP ve gayri resmi ortağı HDP ile kurduğu ittifakı genişletmek için diğer partileri gezmeye başladı.

***

2022’nin Şubat ayıydı.

MHP tüm yurdu bu kez ilçe ilçe gezmeye başladı, esnaflar, emekliler, çiftçiler, işçiler ve muhtarlarla buluştu, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüştü.

Aynı tarihlerde CHP ise İP, SP, Deva, Gelecek, DP ile 6’lı masa kurdu, masanın altına da HDP’yi gizledi.

***

2022’nin Eylül ayıydı.

MHP düzenlenen mitinglerle “aday belli, karar net” dedi.

Aynı tarihlerde 6’lı masanın bilmem kaçıncı toplantısının gerçekleştirilmiş olmasına rağmen ne adayları belli ne de kararları netti.

***

2022’in Ekim ayıydı.

MHP “köyüm benim” sohbet toplantıları aracılığıyla aziz vatanın en ücra köşelerine gönül seferine çıktı.

Aynı tarihlerde CHP Genel Başkanı nam-ı diğer Bay Kemal ise dünyanın en ücra köşelerine icazet seferindeydi, Cumhurbaşkanlığı adaylığına olur almak için ülke ülke gezdi.

***

2022’nin Kasım ayıydı.

MHP “komşum nasılsın” ziyaretleriyle Türk milletiyle dertleşti, gönüllerini almaya devam etti.

Aynı tarihlerde Bay Kemal terörist Demirtaş’ın serbest kalmasını isteyenlerin kendisine oy vermesi gerektiği çağrısında bulundu.

***

2022’nin Aralık ayıydı.

MHP “Ahilerle günümüz bereketli olsun” dedi, dükkân dükkân gezerek esnaflarımızın sorunlarını dinledi, her şart ve koşulda esnafın yanında olacağını gösterdi.

MHP tüm Türkiye’yi adımladığı zaman 6’lı masa henüz adayını bile belirlememişti.

***

2023 seçimlerinin sonuçları aslında 2022’nin sonunda belliydi.

Bu millet iline, ilçesine, köyüne ve evine kadar gelip kendiyle kucaklaşana, derdini dinleyene oy verdi.

14 ve 28 Mayıs’ta karınca misali canını dişine takarak çalışanlar kazandı, işi gücü ağustos böceği gibi ötmek olanlar kaybetti, sonuç olarak Türkiye kazandı.

***

Seçim dönemini, kurduğu 6’lı masa etrafında zar atmakla geçiren baş ağustos böceği Bay Kemal bu durumun geç de olsa farkına vardı.

Dün oturduğu bir kahve köşesinden “Benim 85 milyonla tek tek gidip görüşme şansım yok ama asıl mesele vatandaşla yüz yüze gelip konuşmaktır, çalışmaktır” dedi.

Seçimlerde alınan yenilginin faturasını halktan uzak duran parti yetkililerine kesti.

***

Bay Kemal bir nevi sermayeyi kediye yüklediğini ilan etti etmesine de CHP’liler ne yapsın?

Diyelim ki CHP’liler gönül seferberliği başlatıp Türk milletinin her bir ferdiyle buluşmak için yollara düşselerdi, Bay Kemal’in nesini anlatacaklardı.

FETÖ’ye umut olan yönünü mü yoksa PKK’ya ümit olan tarafını mı?

***

Sorarım sizlere… 

Sorun kedide mi yoksa izlediği siyasetle CHP’lileri insan içine çıkamayacak hale getiren kendisinde mi?

Yorum sizin…