Türkgün | Başyazı | ABD, İsrail’in tasmasını kısaltmalıdır

ABD, İsrail’in tasmasını kısaltmalıdır

Kaynak: Yıldıray Çiçek

Yıllardır ABD-İsrail ikilisinin el ele vererek ‘Büyük İsrail’ haritasını genişletmek amacıyla ‘Vadedilmiş Topraklar, Arz-ı Mev‘ûd, Büyük Ortadoğu Projesi’ adı altında gözle görülür bir mücadele yürüttüğü konuşulurdu; bunu dile getirenler ise çoğu zaman paranoyaklıkla suçlanırdı. Oysa Ortadoğu’daki işgaller, çatışmalar, sivil ya da askerî darbeler, rejim değişiklikleri, tehditler ve kurulan terör örgütleri, bu projenin adım adım hayata geçirilmesi için birer hazırlık niteliğindeydi.

ABD’nin “Ortadoğu’ya demokrasi, özgürlük, barış ve insan hakları götürüyorum” ambalajı altında sunduğu tüm şiddet yöntemlerinin, gerçekte İsrail’in güvenliğini artırmak ve sınırlarını genişletmek amacına hizmet ettiği bugün artık bir tahmin ya da yorum değil, kesinleşmiş bir gerçekliktir.

Nitekim İsrail, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısını kendisine bahane ederek, kurguladığı gerekçelerle Gazze’de soykırıma girişmiş; ardından İran’a, Yemen’e, Lübnan’a ve Suriye’ye saldırarak ilk kez bu kadar açıktan “Büyük İsrail” hedefinden söz etmeye başlamıştır. Artık uluslararası savaş ve hukuk kurallarını hiçe sayarak yabancı ülkeleri bombalamakta ve o ülkelerin sınırları içinde devlet adamlarına, yöneticilere suikastlar düzenlemektedir.

Son olarak Katar’da Hamas’ın üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptığı binayı hedef alan İsrail, yöneticilere zarar veremese de içerideki 13 kişiyi öldürmüştür. Adeta kuduz bir köpek gibi, bir oraya bir buraya saldırmaktadır.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinde baş şüpheli yine İsrail’dir. Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye İran’da İsrail suikastına uğramış, İran’ın Genelkurmay Başkanı ve çok sayıda üst düzey komutanı da İsrail saldırılarıyla öldürülmüştür.

Yemen’de ise Husilerin Başbakanı ve birçok bakanı, İsrail’in Sana’ya düzenlediği saldırıda hayatını kaybetmiş; İsrail dün de Yemen’in birçok resmi kurumunu bombalamıştır.

İsrail, bölge ülkelerinden ağır bir tokat yemezse duracak gibi görünmüyor. Katar’a saldırısının ardından, İsrail’deki propaganda unsurları adeta talimat almışçasına ‘Doha’ya saldıran Ankara’ya da saldırabilir’ paylaşımları yaptı. Elbette bu söylemler yalnızca Katar saldırısının ardından ortaya çıkmış değil; son yıllarda İsrail’in iç unsurları, ‘Eceli gelen köpek cami duvarına işer’ misali doğrudan Türkiye’yi hedef alıyor.

‘Sıra Türkiye’de’ dediler. ‘İsrail’in güvenliği için KKTC hedef alınmalı’ dediler. ‘Suriye’de kiminle uğraştığımızı biliyoruz’ dediler. İsrail’in bu kudurgan tavırları yüzünden Türkiye ile karşı karşıya gelip bir darbe yiyeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

İsrail çok kaşınıyor, Türkiye başta olmak üzere bölgedeki ülkeleri sürekli tahrik ediyor. Elbet bu gidişatın sonu, Türkiye’den güçlü bir Osmanlı tokatı yemek olacaktır. ABD ise İsrail’in tasmasını genişleterek yanlış yapmaktadır. Ortadoğu’da kaos, kargaşa ve savaş çıkararak İsrail’i büyütmek mümkün değildir; olsa olsa İsrail’in yok oluşunun fitilini ateşlemiş olur. Dünya, böylesi kudurgan bir ülkeyi bu çağda görmemiştir ve bu kudurganlığa daha fazla katlanılamaz. İsrail, bir gün itlaf edilecek noktaya doğru adım adım ilerlemektedir.

Son saldırılar, bölgedeki tansiyonu yükseltmiş ve tepkileri artırmıştır. ABD ise kendi müttefiki Katar’ı bile, İsrail’in saldırıları için adeta bir araç olarak kullanarak, ateşle oynamaktadır. ABD kuduran köpeği İsrail’in tasmasını kısaltmalı ve durdurmalıdır.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...