Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’nu “kurtarma ve aklama” saplantısı, psikolojik durumunu iyice yıpratmış görünüyor. Eylem ve sözleri, ruh halinin sağlıklı olmadığını açıkça ortaya koyuyor. İmamoğlu’na duyduğu minnet borcunu ödemek için “Ekrem Başkanım” diyerek adeta raydan çıkan Özel, bu takıntısıyla kendini tüketiyor.
Aylardır bu konuyu dile getiriyorum.
El-kol hareketleri, kaş-göz oynatmaları, psikolojik bozukluğu nedeniyle birbirinden bağımsız bir hal almış.
Bu durum, artık diline de bariz şekilde yansıyor.
İstanbul merkezli CHP’li belediyelerde başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonları, İzmir, Antalya ve Adana’ya kadar yayıldı. Başkent kulislerinde ise en büyük patlamanın Ankara’da yaşanacağı konuşuluyor.
Herkes, “Önce şuradan mı, yoksa buradan mı?” diyerek papatya falı açıyor.
Bu gelişmeler, Özgür Özel’in olayları değerlendirme ve gidişatı kavrama yetisini kaybettiğini açıkça gösteriyor.
CHP, artık rüşvet ve yolsuzluk batağına saplanmış bir parti olarak anılıyor.
Partinin yeni sembolü, baklava kutularına gizlenmiş rüşvet paraları haline geldi. CHP’li belediyelere bu rahatlığı sağlayan ise bizzat Özgür Özel.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki rüşvet ve yolsuzluk iddialarını yok sayan, hatta bu iddialara karışanları kendini parçalayarak savunan Özel, diğer CHP’li belediyelerde yolsuzluğa hevesli olanları cesaretlendiriyor.
Bu tutumu, “Yakalansak bile arkamızda koskoca genel başkan var, bize de destek olur” düşüncesini yaygınlaştırıyor.
CHP’de ortaya çıkan bu manzara, artık toplum için sıradan hale geldi.
Özgür Özel’in, baklava kutularındaki rüşvetlere, villalara ve bavullarla taşınan paralara odaklanması gerekirken, ısrarla operasyonları “siyasi” gibi göstermeye çalışması, gerçeklerden ne denli koptuğunu gösteriyor.
Dahası, toplumu çatışmalara sürükleyebilecek tehlikeli açıklamaları, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Aklınca hükümeti tehdit ederek, “Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Aklını başına topla” diyor. Yetmezmiş gibi, Mısır’daki darbeye atıfta bulunarak, “81 ilde fragman izliyorsun. Korku filmini sana izletmeyeyim. Televizyondan izlersiniz meydanları, Mısır’daki gibi” şeklinde kaos ve çatışma mesajları veriyor.
Bu söylemler, sorumsuz bir provokasyonun ötesine geçerek toplumsal huzuru tehdit eden bir boyuta ulaşıyor.
Özel’in bu sokak tehdidi mesajları, sosyal medyada da büyük tepki çekti.
Binlerce kişi, “Hadi Özgür Özel, seni sokaklarda bekliyoruz” diyerek tepkisini ortaya koydu. Daha önce Saraçhane merkezli sokak çağrıları, birçok polisin yaralanmasına yol açmıştı. Kimine taş, kimine asit atılmış, kimi kılıçlı saldırıya uğramıştı. Çünkü Özgür Özel, “Polis barikatlarını yıkın, geçin” demişti.
Bu çağrılar, ruh sağlığı yerinde bir siyasetçinin yapacağı türden değildir.
Özgür Özel’in yapması gereken, CHP’deki rüşvetçi ve yolsuzluk yapanları temizlemektir. CHP’nin hakkını ve hukukunu savunmak istiyorsa, sorumlu ve sağduyulu bir siyasetçi gibi davranmak zorundadır. CHP gibi tarihi bir misyonu olan bir partiyi yönetenin bu mecburiyeti vardır. En önemlisi, düştüğü Ekrem İmamoğlu çukurundan çıkmalıdır. Sokak çağrıları, hem çağıranı yakar hem de memleketi…
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, geçmişte CHP’nin benzer çağrılarını, “Boykot ve sokaklara davet çağrısı, CHP’nin siyasi ihtirasları uğruna milletimizi ve ülkemizi ateşe atmaya hazır olduğunu netleştirmiştir.” şeklinde değerlendirmişti.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun ihtirasları için ülkeyi ateşe atmaya hazır görünüyor.
Sokakların arka ve karanlık yüzü harekete geçerse, memleketin canı yanar.
Özgür Özel, psikolojisini bir doktora, bedenini ise bir tatile göndermelidir.
Durumu cidden iyi değil.
