Türkgün | Başyazı | Emperyalizm çocukları beddua, memleketin evlatları dua ediyor

Emperyalizm çocukları beddua, memleketin evlatları dua ediyor

Kaynak: Yıldıray Çiçek

“Terörsüz Türkiye” hedefi için somut adımların atıldığı bu süreçte, sosyal medyada ve kameralar önünde, tribünlere oynamaya çalışan bazı emekli askerler boy göstermeye başladı. Kime selam çaktıkları belli değil, ancak neyin peşinde oldukları gayet açık…

Eğer ağızlarından çıkanları kulakları duysa, biraz edep ve adap bilseler, sağduyuyla hareket etseler; emeklerine, geçmişteki hizmetlerine elbette teşekkür ederiz. Ama ne yazık ki çoğu, ahlaki ölçülerden yoksun, gelişmeleri doğru okuyamayan, bağlamdan kopuk bir tavır sergiliyor. Adeta, “Yattığı ahır sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü” misali bir ruh hali içerisindeler.

Şerefli üniformayı taşıdıkları dönemde ast-üst rekabetine yenik düşmüş, sonrasında emekli edilmiş ya da ordudan uzaklaştırılmış bu isimler, şimdi sivil hayatta bunun rövanşını alma hevesiyle hareket ediyor. Biri İYİ Parti’den çıkıyor, biri CHP’den, diğeri Zafer Partisi’nden boy gösteriyor...

Bu üç partinin ortak paydası ise açık: Bugüne dek PKK’nın siyasi uzantılarıyla iş birliği yapmış olmaları ve terörle mücadelede çoğu zaman engelleyici bir tutum sergilemeleri.
Terör örgütü PKK’ya büyük darbe vurduğumuz Zeytin Dalı Harekâtı sırasında ortaya koydukları tavırlara, kamuoyunu nasıl yanıltmaya çalıştıklarına ilişkin arşivler hâlâ yerli yerinde. Terörle mücadeleyi engellemek için Irak ve Suriye tezkere oylamalarındaki duruşlarına, yaptıkları açıklamalara bakmak bile yeterlidir.

Şimdi bu partilerin saflarında boy gösteren bazı emekli askerlerin, MHP’ye ve Lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik sergiledikleri seviyesiz ve haysiyet dışı söylemler, kamuoyunda büyük tepki görmektedir. Geçen bunlardan birinin üzerinden geçtiler, hayatında görmediği tepkiyi gördü.

Anılarını süslü cümlelerle anlatan bu şahıslar, dönüp dolaşıp terör örgütünün siyasi uzantılarıyla ittifak ve işbirliği yapmış olanlarla aynı siyasi çizgide durmaktan çekinmemiş emeklilerdir. 

"Terörlü Türkiye" dönemlerinde PKK’yla yakın duranların gölgesinde yürüyenler, bugün "Terörsüz Türkiye" için atılan her adımda adeta cinnet geçiriyor.

Papaz kılıklı adamlar, nursuz suratlar, bugün MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye “Terörsüz Türkiye” hedefi yüzünden beddua eder hale gelmiş durumda. Oysa Türkiye’nin dört bir yanında insanlar “Artık terör olmayacak” umudunu yaşarken, bu umudu büyütenlere dualar ediyor. Beddua eden bu güruh ise şirretliğin ve kötülüğün gönüllü sözcülüğünü yapıyor.

Üstelik bunu, bir zamanlar mensubu oldukları kutsal meslek üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

Habertürk Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin bir ifadesinde şöyle diyordu; “Bahçeli’nin hasta olduğu dönemde iki kez Van’a, birer kez Hakkâri ve Şırnak’a gittim. Vallahi, billahi, tallahi; onun sağlığına kavuşması için evinde Kur’an hatmi indiren aileler biliyorum.” 

Etrafında bu tür anılara şahit olmayan yoktur.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin attığı her adım, samimiyetle ve ülke geleceği için atılmıştır. O, Türk milletinin birliği ve geleceğini merkeze alan bir vizyonun ve davanın lideridir. Bugün ona edilen dualar, sadece şahsına değil; Türkiye’yi terör belasından kurtarmaya dönük kararlı iradeye duyulan minnetin ifadesidir.

Onun “Önce Türkiye” anlayışından şüphe etmek, “Terörsüz Türkiye” hedefine karşı çıkmak sadece gaflet değil, aynı zamanda ahlak ve akıl açısından bir çöküştür. Bu şüpheyi yaymak isteyenlerin niyeti sorgulanmalı, milletin ortak vicdanı bu çürümüş akla karşı teyakkuzda olmalıdır. 

Kim PKK’nın silah bırakmasından ve terör örgütünün kendini feshetmesinden rahatsızlık duyar? Kim bunu sağlayana beddua eder?

Olsa olsa emperyalizm çocukları değil mi?

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...