ABD ve İsrail’in kanlı politikalarını meşrulaştırmak için kurduğu ve kullandığı terör örgütü IŞİD’in Yalova’daki alçak saldırısı sonucu üç polisimiz şehit oldu. ABD ve İsrail’in dünya genelinde, özellikle Ortadoğu’da ihtiyaç duyduğu propaganda neyse, eylemlerini ona göre şekillendiren IŞİD’in Türkiye’de de yeniden bir hareketlilik içine girdiği, istihbarat raporlarına yansımıştı. Türk devleti bu hareketliliğin önüne geçmek için operasyonlar yürütürken, ne yazık ki şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu; yüreğimiz yandı.
Tam da bu acının ortasında, Ümit Özdağ gibileri Yalova’daki bu menfur saldırıyı nasıl istismar edebileceklerinin hesabına düştü.
Ümit Özdağ’ın yaptığı açıklamada yer alan “IŞİD terör örgütüyle çatışma Suriye politikasının bir sonucudur” ifadesi kendi içinde çelişkiler barındırırken, “Devlet aklını temsil eden Zafer Partisi tek çözümdür” sözleri ise üç şehidimizin, dokuz yaralımızın olduğu bir tabloda açık bir siyasi fırsatçılığın, hatta ahlaki bir savrulmanın ifadesi olmuştur.
Türk Ordusu’nun Suriye’de yürüttüğü tüm terörle mücadele operasyonlarına karşı çıkmış birisi, bugün nasıl oluyor da Suriye ve IŞİD üzerinden ahkâm kesebiliyor?
Fırat Kalkanı Harekâtı, Zeytin Dalı Harekâtı, Barış Pınarı Harekâtı ve Bahar Kalkanı Harekâtı; özellikle DEAŞ ve PKK/YPG gibi terör örgütlerini temizlemek amacıyla yapılmışken, sen bu operasyonlara neden karşı çıkıyordun?
Kaldı ki Türk Ordusu bu terörle mücadele operasyonlarını sahada yürütürken, sen de “YPG Suriye’de devlet kursun” diyen CHP ile ittifak yaparak İYİ Parti’den milletvekili seçilmiştin…
Sonrasında, 6+HDP masasında ittifak ortağı olduğunuz Ahmet Davutoğlu’nun sözde “stratejik aklı” üzerinden AK Parti hükümetinin Suriye politikasında hatalar yapıldığını elbette tartışabiliriz. Ancak 15 Temmuz sonrasında Türk devletinin Suriye konusunda attığı her adım millî devlet aklına uygunken, sen neden her seferinde bu adımlara köstek oldun, Ümit Özdağ?
İttifak önderiniz Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütü YPG’nin kontrolünde olduğu hâlde “Afrin’e girilmesine kesinlikle karşıyım” derken; sen de “Recep Tayyip Erdoğan Afrin’i almak için ABD’ye ne verdi?” iftirasına sarılıyordun.
Sonuçta ne oldu?
Türk Ordusu vura vura, eze eze Afrin’i aldı; bugün orada Türk bayrağı dalgalanıyor. Türk devleti sizin gibilerin dediğine uysaydı, şu an sınırımızda PKK paçavraları dalgalanıyor olacaktı.
Türk Ordusunun bu operasyonları karşısında IŞİD’in Suriye’deki hareket alanı da daralmadı mı?
Ümit Özdağ, IŞİD konusunda ABD ve İsrail’in taşeron politikalarını neden eleştirmiyorsun da, sürekli Türk devletinin ve hükümetinin duruşunu hedef alıyorsun?
“Öğrencilerime çatışma, iç savaş ve hükümete darbe gibi konularda ödevler verdim; kışkırtıcı düşünmeleri, yaratıcı olmaları lazım.” şeklindeki sözlerin ise, hangi zihniyet temelinde politika üretildiğini zaten açıkça ortaya koyuyor. Yapılan her istismar ve her tahrikin dayandığı zemin de tam olarak budur. Biz bunun fazlasıyla farkındayız.