Türkgün | Başyazı | Kimin toprağını kime veriyorsun Trump?

Kimin toprağını kime veriyorsun Trump?

ABD, geçmişte de pek çok dengesiz, ölçüsüz ve pervasız başkan gördü; ancak Trump bu konuda gerçekten bambaşka bir boyut sergiliyor. Birinci başkanlık döneminde bu denli savrulmuş bir görüntü vermiyordu. İkinci dönemde ne olduysa, artık ne uluslararası hukuk tanıyor ne kural ne de ölçü… Dahası, diğer milletlere yönelik en küçük bir saygı emaresi dahi göstermiyor.

Birinden toprak istiyor, diğerinden yeraltı ve yerüstü kaynaklarını… Oraya bulaşıyor, buraya sataşıyor. Son olarak da Venezuela’ya kafayı takmış durumda; günlerdir açık açık tehdit savuruyor.

Trump, son dengesiz çıkışlarından birini de İsrail’in işgali altındaki ve Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri konusunda sergiledi. İsrail, Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi ve ötesini işgal ederek kontrol alanını daha da genişletti. İsrail Başbakanı Netanyahu, geçtiğimiz yıl 1967’den bu yana İsrail işgali altında bulunan Golan Tepeleri’nin “sonsuza dek İsrail’in ayrılmaz bir parçası” olacağını açıkça ilan etmişti. İsrail, geçtiğimiz aylarda da işgalini genişlettiği Golan Tepeleri’nde bir askerî tatbikat gerçekleştirerek bu fiilî durumu pekiştirdi.

İsrail, Golan Tepeleri konusunda uluslararası hukuku yıllardır yok saymaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, geçtiğimiz haftalarda İsrail’in 1967’de işgal ettiği ve 1981’de ilhak ettiği Golan Tepeleri’nden çekilmesini talep eden bir karar almış; söz konusu karar 123 lehte, İsrail ve ABD dâhil 7 aleyhte ve 41 çekimser oyla kabul edilmiştir. Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi İbrahim Ulabi de, “İşgal altındaki Golan Suriye toprağıdır ve onun tamamını İsrail’den geri alma hakkına sahibiz” diyerek bu hukuksuzluğa açıkça itiraz etmiştir.

Tüm bunlar yaşanırken, dünyanın pek çok bölgesinde uluslararası hukuku hiçe sayan Trump’ın şu sözleri ise ölçüsüzlüğünü açıkça ele vermektedir:
“Golan Tepeleri’nin haklarını İsrail’e devrettim. Kimse bunun mümkün olabileceğini düşünmemişti. Sonra bu toprakların değerini öğrendim. Trilyonlarca dolar… ‘Evet, belki de karşılığında bir şey istemeliydim’ dedim.”

Küstahlığa bakar mısınız?
Kimin toprağını kime veriyorsa?

“Golan Tepeleri’nin haklarını İsrail’e devrettim” diyen Trump’ın bu sözlerini duyunca, aklıma ister istemez 1920’lerde Azerbaycan’da yaşanan ibretlik bir olay geldi. Azerbaycan Sovyetleşme sürecindeyken, parlamentoda Ali Haydar Karayev adlı bir vekil, Dağlık Karabağ’ı —o dönem Azerbaycan toprağı olmasına rağmen— Ermenilere vermek için bir teklif sunar. Bu teklife şiddetle karşı çıkan, Azerbaycan’ın önemli liderlerinden ve Atatürk’ün dostu Neriman Nerimanov ise tarihe geçen şu cevabı verir:

“Karabağ senin g*tün değildir ki her gelene veresin!”

ABD–İsrail politikaları, uluslararası hukuku adeta yerle bir etmektedir. Trump’ın Golan Tepeleri konusundaki pervasız tutumu bunun son ve en çarpıcı örneklerinden biri olmuştur. Dünya ülkeleri ABD ve İsrail’e karşı ortak ve kararlı bir duruş sergilemezse, bugün başkalarına reva görülen bu hukuksuzluklar yarın dönüp bizzat kendilerini de vuracaktır.

Trump’ın “Golan Tepeleri’nin haklarını İsrail’e devrettim” sözleri, aynı zamanda “Suriye’de kiminle mücadele ettiğimizi biliyorum” diyerek Türkiye’yi işaret eden Netanyahu’ya verilmiş açık bir stratejik destektir. İşte tam da bu nedenle Türk milleti, “Terörsüz Türkiye” projesini günübirlik siyasi tartışmaların ötesinde, bölgesel bir beka meselesi olarak doğru okumalı ve çok iyi idrak etmelidir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...