Provokasyon, bir kişi veya grubu kışkırtarak eylemlerini saptırmayı ya da istenmeyen tepkilere yöneltmeyi amaçlayan bir davranıştır. Bu eylemi gerçekleştirenlere provokatör denir. Türk milletinin değer yargılarına düşman olan içimizdekiler veya yabancı unsurlar, sürekli provokasyon girişimleriyle toplumu tahrik etmektedir. Solun yazarları, yorumcuları, sanatçıları, siyasetçileri ve karikatüristleri, bu konuda oldukça kirli bir sicile sahiptir. Türk milletinin manevi değerlerine hakaret ederek, düşmanlık besleyerek, küçümseyerek ve aşağılayarak toplumda yarattıkları tahrikler, tarihin arşivlerinde sayısız örnekle yer almaktadır. Örneğin, solun sembol isimlerinden Aziz Nesin’in, “Kur’an’ın devri bitmiştir” diyerek ve Salman Rüştü’nün İslam’a düşmanlık içerikli Şeytan Ayetleri kitabını yayımlayacağını ilan ettikten sonra, 2 Temmuz 1993’te Sivas’taki Madımak Oteli’ne gelmesi ve burada İslam’ı ve Müslümanları tahkir eden bir konuşma yapması, ciddi provokasyonlara yol açmıştır. Bu olaylar, 35 kişinin yanarak hayatını kaybettiği trajik bir faciayla sonuçlanmış ve toplumun hafızasında derin ve acı izler bırakmıştır. Solun en büyük sorunu; kendi inançsızlıklarını, inançlı insanları küçümseyerek, onların manevi değerlerini aşağılayarak ve saygı göstermeyerek tatmin etmeye çalışmasıdır. Bu yaklaşım, toplumsal gerilimleri körüklemekte ve provokasyonun temel kaynaklarından biri olmaktadır.
Bunun son ve çarpıcı örneği, Türk milletinin milli ve manevi değerlerine düşmanlığı ile sembol hale gelen Leman dergisinin tutumu olmuştur. 26 Haziran 2025 tarihli sayısında, Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’i ve Hz. Musa’yı karikatürize ederek dini ölçüleri hiçe sayan Leman, bir kez daha provokasyona yol açmıştır. Bu karikatür, İslam dünyasında kutsal kabul edilen değerlere yönelik açık bir saygısızlık olarak değerlendirilmiş, toplumda büyük bir infiale neden olmuş ve doğal olarak “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamasıyla dergi yöneticileri hakkında yasal soruşturma başlatılmıştır.
Daha önce Sözcü gazetesinin eki olarak yayımlanan sol mizah dergisi Gırgır, Hz. Musa’ya yönelik küfür ve hakaret içeren bir karikatür yayınlayarak büyük bir provokasyona yol açmıştı. Yoğun tepkiler ve infial üzerine dergi kapanmak zorunda kalmıştı. Sol cenahta bu tür yaklaşımlar nesilden nesile devam ediyor. Son günlerde Leman dergisinin dini değerlere saygısızlık içeren yayınları büyük tepkilere neden olurken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Kimsenin zorunlu din dersi görmediği yarınları sağlayacağız” açıklaması bu provokasyonların nasıl bir etkileşim içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Zaten Özgür Özel de "Leman gazetesinin üzerinde tepinerek hakikati ezemezsiniz. Yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal lince de izin vermem. Herkes doğru yerde durmayı bilecek” diyerek Leman’a tek sahip çıkan genel başkan oldu. Peki Özgür Özel, o karikatürü çizen sapkının daha önceki “İslam, Türklere zorla sokulmuş kazıktır.” Sözlerini nasıl savunacaksın?
Leman dergisi kurulduğu günden beri milli ve manevi değerlere karşı hep provakatif yayınlarıyla bilinmektedir. Dini değerlere bu tür yaklaşımı yanında bölücülüğü meşrulaştıran, teröristi kahramanlaştıran, Türk’e ve Atatürk’e karşı alerji duyan yayınları da arşivlerdedir.
Bir provokasyon, başka provokasyonları da doğurur; tarih boyunca bu hep böyle olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kavramları ve sembolleriyle, Atatürk’ün çizgisiyle bir alakası olmayan Leman’ın dini değerlere saygısızlığı üzerinden Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapanlarda ayrı bir ruh hastası ve provokatör olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki taraftaki provokatör unsurlara dikkat etmeliyiz. Türkiye’nin inanç temelinde kutuplaşmaya, ayrışmaya ve kavgaya değil, inançlara ve değerlere saygı temelinde iç cephesinin güçlü olmasına ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı engellemeye çalışanlar da bedelini mutlaka ödemelidir.