Gazze’de yaşanan vahşet, dünyanın en ahlaksız, en şerefsiz ve en vicdansız devletini açık biçimde ortaya çıkardı: İsrail.
Modern bir görünümün ardında bu kadar çürümüşlük, kokuşmuşluk ve insanlıktan çıkmışlık sergilemek gerçekten bir “kabiliyet”…
Ve bu kabiliyeti tüm dünyaya Netanyahu gösterdi.
Öyle ki artık İsrail içinde bile tepki çekiyor. İsrail Parlamentosu (Knesset) muhalefet milletvekili, Hadash-Ta’al üyesi Ofer Cassif, Netanyahu’nun yüzüne karşı şöyle haykırıyor:
“Bütün dünya bizden nefret ediyor. Şeytanın yüzü Netanyahu. Bütün bu soykırımlar sadece hapisten kaçmak için. Artık İsrail, dünyanın en sevilmeyen devleti!”
İsrail’in büyük suç ortağı Trump bile, ateşkes anlaşmasına mecbur kaldığı dönemde Netanyahu’ya şu sözlerle seslenmişti:
“Durmak zorundaydı, yoksa dünya onu durduracaktı. Neler olduğunu görebiliyordum; siz de görüyordunuz. İsrail dünya genelinde popülerliğini çok yitiriyordu. Dünya bizim saldırılarımızdan bıkmıştı. ‘Biz’ diyorum, yani İsrail ve biz. Sonra Bibi’ye dedim ki: ‘Bibi, tüm dünyayla savaşamazsın. Bireysel savaşlar yapabilirsin ama tüm dünya sana karşı. İsrail, dünyaya kıyasla çok küçük bir yer.’”
Ancak İsrail, tüm uyarılara rağmen durmuyor. Anlaşma sonrasında vahşetin boyutu azalmış gibi görünse de, öldürmeye ve işgal etmeye devam ediyor. Ateşkesin ardından bile yaklaşık 300 Gazzeli masumu — çoluk çocuk demeden — katletti.
Geçtiğimiz günlerde, İsrail’in nasıl bir ahlaksızlık ve kokuşmuşluk içinde olduğunu gösteren bir tescillenme olayı daha yaşandı.
İsrail ordusuna bağlı bazı askerlerin, Filistinli erkek bir tutsağa yönelik toplu tecavüz görüntüleri ortaya çıkmıştı. Olayın görüntüleri basına sızdırıldı ve bu kayıtlar dünya kamuoyunda büyük tepki yarattı.
Konuyla ilgili yürütülen soruşturmayı yöneten İsrail Askerî Başsavcısı, görüntülerin sızmasında kendi sorumluluğu bulunduğunu kabul ederek istifa etti.
Yerel basında yer alan haberlerde, başsavcıya istifasının ardından yoğun siyasi baskı yapıldığı, kısa süre sonra aracının ıssız bir bölgede terk edilmiş hâlde bulunduğu ve evinde bir not tespit edildiği bildirildi. Daha sonra kadın başsavcı bulundu ve tutuklandı.
Öte yandan, tecavüze karışan dört askerin serbest bırakıldığı haberleri de tartışmaları daha da büyüttü.
Zaten Netanyahu ve onun izinden gidenler, erkek tutsağa toplu tecavüzü normal görüyorlar. Onların karşı çıktığı ise bu görüntülerin ortaya çıkarılmasıyla İsrail’in imajına zarar verildiği yönünde…
Hangi olumlu imajı varsa sanki?
Yaratık Netanyahu bu konuda diyor ki:
“Sde Teiman’daki olay (Filistinli bir tutukluya yönelik tecavüze ilişkin sızdırılan video), İsrail Devleti’nin ve ordusunun imajına büyük zarar verdi. Bu, belki de İsrail Devleti’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı en ciddi halkla ilişkiler saldırısıdır.”
Tecavüzcü askerler bu yaptıklarını kahramanlık olarak görüp teşekkür bekliyor. Sapık hahamlar tecavüzcü İsrail askerlerini alnından öpüp kutsuyor. İsrailli gazeteci Yehuda Schlesinger, Filistinli mahkûmlara yaygın tecavüz çağrısında bulunarak “Benim için sorun olan tek şey, tutukluların istismar edilmesinin devletin yasal politikası haline gelmemiş olması — Bunu hak ediyorlar. Bu onlardan almamız gereken büyük bir intikam” diyebiliyor. Bu Siyonistlerin geneli sapkın-sapık…
Öyle ki, İsrailli asker kendi komutanına bile tecavüz etmiş. İsrailli asker Sa'ar Abutoul, Gazze'de görev yaptığı bölük komutanını, zırhlı araçta uyuşturup tecavüz ettikten sonra vurmuş. Bölük komutanı karnından ve göğsünden ağır yaralanmış… İsrail’in imaj dediği bu sapkınlık ve sapıklıktır işte.
Bu sapık ve sapkın Siyonistler telef edilmeden İsrail’e de, dünyaya da huzur gelmesi mümkün değildir.