Türkgün | Başyazı | Yaratık diplomanızı kim verdi?

Yaratık diplomanızı kim verdi?

Kaynak: Yıldıray Çiçek

İnsanı insan yapan en önemli cevher, merhamet ve vicdan sahibi olmasıdır. Bir kişide bu duygular yoksa ona “insan” demenin bir anlamı kalmaz. Böyle birine “yaratık” denmesi de abes sayılmaz. Dünyada bu tür yaratık potansiyeli oldukça fazladır. Ne yazık ki Türkiye’de de bunlardan görmek mümkündür ve bu gerçekten üzücüdür.

Üç kıtaya adalet dağıtmış, mazlumlara tarih boyunca sahip çıkmış ataların mirası üzerinde yükselen yeni nesilde merhamet ve vicdan yoksunluğunu görmek, ülkenin geleceği adına derin bir kaygı uyandırmaktadır.

Gazze’de Siyonistler tarafından gerçekleştirilen vahşet ise hem dünya genelinde hem de ülkemiz açısından büyük bir vicdan ve merhamet sınavı olmuştur. O kadar kötü örneklerle karşılaştık ki, insanlık adına kahrolduk. Dünyanın bu vahşet karşısında kör ve sağır kalması, her yönüyle acı bir gerçektir. Ancak “%99’u Müslüman” diye övünülen Türkiye’de bile bu zulüm karşısında mazlumlarla alay eden, onların acılarını küçümseyen yaratıkları görmek, ayrı bir utançtır.

Örnek çok ama geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay yüreğimi parçalamaya yetti. Gazzeli bir çocuk, gözyaşları içinde şöyle feryat ediyordu:

“Her gün yardım kamyonlarına gitmemizi istiyorlar. Gidiyoruz ama hiçbir şey bulamıyoruz. Hiç yiyecek yok. Ekmek yerine kum yiyoruz.”

Bu masum çocuğun haykırışı, açlığı ve çaresizliği aslında insanlığın utanç vesikasıydı. Ama ne acıdır ki, bu video altına yazılan yorumlar, insanlığın düştüğü seviyeyi gözler önüne seriyordu:

  • “Cola almaya gidiyorum.”
  • “Cola-Colam bitmiş.”
  • “Çok üzüldüm, bir Cola içeyim.”
  • “Buz gibi Cola Cola’m vardı dolapta, gideyim de içeyim.”

Sadece bunları yaşamadık elbette… Bir sosyal medya kullanıcısı, elindeki Coca Cola şişesiyle poz verip boykot kapsamında Gazze için başlatılan kampanyayla alay ederek şu sözleri paylaştı:

“Gazze’ye ulaşması için birazdan denize atacağım, biraz içtik ama kusura bakmayın.”

Farkındalık yaratmak ve Gazze’deki açlığa, kıtlığa dikkat çekmek amacıyla yapılan denizden yardım gönderme eylemini bile küçümseyip alaya almak için, evindeki klozetten “Gazze’ye ulaşması için su gönderdim” diyerek pet şişe atan ve bu iğrenç eylemi videoya çeken yaratıkları da gördük.

Ülkemizde zaman zaman İsrail mallarına ya da İsrail’e maddi katkıda bulunan firmalara karşı boykot kampanyaları başlatılmaktadır. Ancak Gazze’deki vahşete karşı zerre kadar vicdan ve merhamet taşımayan, hatta bu vahşetten adeta haz alan bazı kesimler, bu kampanyaların karşısına dikilmekte; “O halde biz de bu firmalara daha çok sahip çıkıyoruz” diyerek harekete geçmektedir.

İnsan olan bunları yapabilir mi?

İşte bütün bu sözler ve eylemler, vicdansızlığın, merhametsizliğin ve insanlığın çöküşünün en açık göstergesidir. Türkiye’de Siyonistlerin mazlumlar üzerindeki vahşetiyle kendine eğlence oluşturanların varlığı bu topraklar için utançtır, ayıptır, insanlığa ihanettir.

Gazze’deki mazlumlarla dalga geçenler, masumları alaya alanlar… 

Nasıl bir ailede büyüdüler? 

Nasıl bir okul eğitimi aldılar? 

Bu yaratık diplomasını bunlara kimler veriyor?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...