Sağlıklı beslenme trendlerinin yükselişe geçtiği son yıllarda tüketiciler, rafine şeker yerine daha doğal ve işlenmemiş seçeneklere yönelmeye başladı. Bu alternatiflerin arasında öne çıkan ürünlerden biri de akçaağaç şurubu oldu. Kuzey Amerika kökenli bu geleneksel tatlandırıcı, özellikle pankek ve waffle ile özdeşleşmiş olsa da artık farklı kullanım alanlarıyla Türkiye’de de ilgi görüyor.
Akçaağaç şurubu, adını aldığı ağacın gövdesinden elde edilen öz suyunun yoğunlaştırılmasıyla üretiliyor. Kendine has karamelimsi tadı ve hafif yanık aroması sayesinde birçok tarifte doğal bir alternatif olarak tercih ediliyor.
Düşük Glisemik İndeks
Akçaağaç şurubunun en dikkat çeken özelliklerinden biri, rafine şekere kıyasla daha düşük glisemik indekse sahip olması. Glisemik indeksin düşük olması, kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlıyor. Bu durum, özellikle hamilelik döneminde kan şekeri dalgalanmalarından kaçınmak isteyen kadınlar için önemli bir avantaj sunuyor.
Bununla birlikte, doğal bir ürün olması kalorisinin düşük olduğu anlamına gelmiyor. 1 yemek kaşığı akçaağaç şurubu yaklaşık 52 kalori içeriyor. Bu nedenle hamileler de dahil olmak üzere tüm tüketicilerin porsiyon kontrolüne dikkat etmesi öneriliyor. Günde bir tatlı kaşığı tüketim, tatlı ihtiyacını karşılamak için çoğu zaman yeterli oluyor.
Doğal Ama Dikkatli Kullanılmalı
Son dönemde popülerleşen her doğal ürün gibi akçaağaç şurubu da zaman zaman “sınırsız tüketilebilir” algısı oluşturabiliyor. Ancak şurubun yüksek yoğunluklu bir enerji kaynağı olduğu unutulmamalı. Fazla tüketilmesi durumunda günlük kalori alımını artırarak kilo kontrolünü zorlaştırabilir.
Bunun yanı sıra akçaağaç şurubunun mineral içeriği ile de öne çıktığı biliniyor. Manganez ve çinko gibi mineraller bakımından zengin olan bu doğal tatlandırıcı, dengeli beslenme planına gerektiği miktarda eklendiğinde katkı sağlayabilir.
Tatlı Krizlerine Doğal çözüm
Gün içerisinde tatlı isteği yaşayan ancak rafine şekerden uzak durmak isteyenler için akçaağaç şurubu etkili bir seçenek sunuyor. Yoğun aroması sayesinde az miktarla bile güçlü bir tat hissi oluşturduğundan fazla tüketme ihtiyacı doğurmuyor. Bu da şeker alımını düşürme konusunda avantaj sağlıyor.
Ayrıca glisemik indeksinin düşük olması sebebiyle ani kan şekeri yükselmelerine sebep olmaması, birçok kişi tarafından tercih edilme sebeplerinden biri.