Kilo verme konusunda sürekli yeni yöntemler arayanların ilgisini çeken bu tabak, sosyal medyada kısa sürede trend oldu. Kullanıcıların deneyimlerini paylaştığı zayıflatan tabak etiketi, binlerce kişinin dikkatini çekti. Bir haftada bile gözle görülür etkiler sağlayan bu öneri, sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzına dönüştürmek isteyenler için umut verici görünüyor.
Zayıflatan Tabak Nasıl Hazırlanıyor?
Nilay Keçeci’nin önerisi aslında çok basit: Tabağı üç eşit parçaya bölmek.
- Yarısı taze sebzeler: Mevsim yeşillikleri, domates, salatalık, brokoli, kabak, ıspanak gibi lifli sebzeler tabağın en büyük kısmını oluşturuyor. Bu sebzeler hem tok tutuyor hem de sindirimi hızlandırıyor.
- Çeyreği protein kaynakları: Izgara tavuk, hindi, balık, yumurta veya baklagiller tercih edilebiliyor. Protein kas kaybını önlüyor ve yağ yakımını hızlandırıyor.
- Çeyreği tam tahıllar: Bulgur, karabuğday, yulaf veya tam buğday makarna gibi kompleks karbonhidratlar enerji sağlarken uzun süre tok kalmaya yardımcı oluyor.
Bu oran, kalori dengesini korurken vücudu yağ yakımına yönlendiriyor.

Bir Haftada Neler Değişiyor?
Bu tabak modeli düzenli şekilde uygulandığında bir haftada bile fark yaratabiliyor. Lifli besinler ödemi azaltıyor, sindirim kolaylaşıyor. Karbonhidratın doğru seçilmesiyle ani açlık krizleri azalıyor. Protein desteği sayesinde kas kaybı olmadan kilo veriliyor. Birçok kişi bir haftada 2-3 kilo kadar verdiğini, göbek çevresinde incelme hissettiğini aktarıyor. Ayrıca enerji seviyelerinin yükseldiği, gün içinde daha dinç hissedildiği belirtiliyor.
Nilay Keçeci’den Önemli Uyarılar
Nilay Keçeci bu yöntemin tek başına mucize olmadığının altını çiziyor. Başarı için bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor:
- Günlük en az 2–2,5 litre su içilmeli.
- İşlenmiş gıdalardan, şekerli içeceklerden ve hazır paketli yiyeceklerden uzak durulmalı.
- Günde en az 30 dakika yürüyüş ya da hafif egzersiz yapılmalı.
- Uyku düzeni aksatılmamalı; ortalama 7–8 saat uyku kilo verme sürecini destekliyor.
Keçeci ayrıca, bu tabaktaki sebze ve tahılların mevsime uygun seçilmesi gerektiğini vurguluyor. Böylece hem vitamin-mineral dengesi korunuyor hem de bağışıklık güçleniyor.