Yerel seçimler belediye başkanlarının seçimi kadar, zilletin Cumhur karşısındaki varlığı ve etkisinin test edilmesi olacaktır. Cumhur İttifakı bu ülkenin teminatı, bu milletin geleceğidir.Bekamıza yönelik tehdidin bertaraf edilmesi için ortaya konulmuş çelikten iradenin adıdır.

SAĞLAM VE SAĞLIKLI ZEMİN

Cumhur İttifakı’nı oluşturan iki parti arasında yerel seçimler için yapılan iş birliği, karşılıklı güvene ve saygıya dayalıdır. Bir pazarlık içine girilmemiştir. Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan arasında gerçekleşen görüşme ile bu saygı ve güven pekişmiş ve siyasi bir sonuca dönüşmüştür. Buradan geri adım atılması söz konusu değildir. Nitekim, sayın Devlet Bahçeli, “Geçtiğimiz çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirilen görüşme sağlam ve sağlıklı bir zeminde gelişmiştir. Liderler seviyesinde önümüzdeki günlerde bir görüşme ihtiyacı bize göre yoktur. Sayın Cumhurbaşkanının uzlaşı zeminindeki her türlü tasarrufuna saygılıyız” diyerek, MHP’nin bu iş birliğinden beklentisini de, duruşunu da, sonucunu da bütün Türk milletinin önünde bir defa daha ilan etmiştir.

SÜREÇ İŞLİYOR

Bu sözlerin anlamı gayet nettir. Hiç kimse nifak sokmaya, fitne çıkarmaya uğraşmasın. Bazı televizyon kanallarında yapılan MHP’nin açıkladığı adaylardan bazılarının değiştirileceği veya geri çekileceği gibi değerlendirmeler, kesinlikle iyi niyetli değildir. Liderler arasında güvene dayalı bir görüşme yapılmıştır ve süreç işlemektedir. Bu süreç içinde her iki partinin de aldığı kararlar olmuştur. Uzlaşı temelinde, MHP bazı tasarruflarda bulunmuştur. Ancak, fazla zaman kalmamıştır ve özellikle iller bazında artık son kararın verilmesi gerekmektedir. Sağlam ve sağlıklı zeminde yapılan görüşmeye bağlı olarak, bu karar verilecektir. Bu sırada Sayın Cumhurbaşkanının uzlaşı zeminindeki her türlü tasarrufuna saygı gösterilecektir.

ZİLLETİN ÇARESİZLİĞİ

Cumhur İttifakı millette karşılık bulmuş, teveccüh görmüş ve sonuç almış bir oluşumdur. Şekillenen ve son aşamasına gelen iş birliği ile birlikte, yerel seçimlerde de yüksek sonuç alınacağı muhakkaktır. Özellikle 30 büyük şehrin tamamında iddialıdır. CHPHDP ve İP’ten oluşan zillet grubu yaptırdığı araştırmalarda bunu net ve kesin olarak görüyor. Çaresizliği, çırpınışı, telaşı bu yüzdendir. Zillet bu sebeple, tam da adının anlamına uygun biçimde her şeyi göze almış durumdadır ve şaibeli olduğu belgeli, ispatlı isimleri aday göstermekte sakınca görmemiştir. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile iş tutup, çürümüş İP’e sarılarak bir başarı hedeflemek, kelimenin tam anlamıyla faciadır. Sokak çağrılarıyla, gerginlik, çatışma ve kaos arayışlarıyla, HDP’yi belediyelere taşıma hedefiyle CHP bir milli güvenlik sorunu olmanın çok ötesine geçip, bir beka tehdidi haline gelmiştir. Bu şartlarda bir sonuç elde etmeleri mümkün değildir. Edilse dahi bu sonuçtan da ne kendilerine, ne seçtirdikleri adaya, ne de ülkeye bir hayır gelmeyecektir.

YSK’DAN ONAY ALMAMALI

Zilletin kendi içindeki at pazarlıkları, bu pazarlıkların sonucunda aralarında yaptıkları paylaşımlar ve Ankara da olduğu gibi, haklarındaki mahkeme kararı ile kesinleşmiş hükümlere rağmen aday olarak açıklanan isimler, Türk milletinin dikkatinden kaçmayacaktır. Zillet grubu çaresizlik içinde çırpındıkça batıyor. Bu ülkede hukuk ve ahlakın zerresi varsa, Ankara adayı olarak açıklanan ismin, YSK’dan onay almasının ve resmiyet kazanmasının imkanı yoktur. Bu ismi aday gösteren CHP, bu saatten sonra dürüstlüğün, hukukun sözünü dahi edemez. Sokaklarda, “hak-hukuk-adalet” diye slogan atıp, Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüyeceksiniz, sahtecilik, tehdit ve şantaj yaptığı mahkeme kararı ile ispatlı birini ülkenin başkentinde belediye başkanı yapmak için harekete geçeceksiniz. Bu bir tükenmişlik halidir. CHP’nin bugünkü zihniyetinin iflas ettiğinin, hiçbir inandırıcılığının kalmadığının ilanıdır.

KİMYALARI BOZULDU

Cumhurun iş birliği, zilletin kimyasını bozmuş durumdadır. Kalan zaman içinde kim bilir daha nelerle karşılaşacak, neler duyacağız? Zilletten, bu ülke ve milletin faydasına olacak bir şey beklemek beyhudedir. 31 Mart yerel idareler seçimleri bu şartlar altında yapılacaktır. Bir tarafta bu açık ve aleni vahametin temsil ettiği, ciddi ve ağır bir beka sorunu haline gelmiş zillet grubu, diğer tarafta ilkeli, dürüst, açık ve net bir işbirliği yapan Cumhur ittifakı var. Başka hiçbir ölçü, hiçbir bilgi, hiçbir açıklama olmasa dahi, sadece bu kadarı doğru ve isabetli bir seçim yapmaya yeterli değil midir?

Mail: [email protected]