31 Mart’ı zillet yolunda bir dönüm noktası olarak görenler, Cumhur ittifakının yerelde de devam edeceğinin kesinleşmesinden sonra sukutu hayale uğramışlardır. Söz konusu olan milli bekadır ve gerisi teferruattır.

Cumhur ittifakının yerel seçimlerde devam etmemesinin, bütün siyasi dengeleri kökünden etkileyeceği muhakkaktı. Böyle bir ihtimalin ortaya çıkmasıyla birlikte, Cumhur ittifakının karşısında yer alanlar, CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden SP’sine kadar alayı birden büyük ümitlere kapıldılar ve farklı hesaplar yapmaya başladılar. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere bütün büyük şehirleri, diğer illeri ve kayyuma devredilmiş belediyeleri aralarında paylaştıklarını ibretle izledik. Bununla da yetinmediler, bir sistem tartışmasını daha şimdiden başlattılar.

SEYİRCİ KALINAMAZDI

Sayın Devlet Bahçeli Cumhur ittifakının yerel seçimlerde de devam etmesi gerektiğini söylerken, tam da bu gerekçeleri ortaya koymuştu. Daha seçim olmadan söylediklerinin tamamı doğru ve haklı çıktı. Bu gidişata seyirci kalınamazdı. 31 Mart sonrasının kararmasına, bu ülkenin meçhule sürüklenmesine izin verilemezdi.Nitekim, ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyanlar, biraz geç ve hatta zorlamayla da olsa gerçeği gördüler.MHP’nin ne kadar büyük bir hizmet yaptığını, bu ülkenin varlığı, birliği ve devamı konusunda nasıl hayati bir rol oynadığını bir defa daha fark ettiler. Yerel işbirliğinin bir tercih, bir siyasi fayda elde etmenin çok ötesinde, ülkenin geleceği açısından bir zaruret olduğunu anladılar.

GERİSİ KENDİLİĞİNDEN GELDİ

Gerisi kendiliğinden geldi. MHP, 31 Mart’a ne kazanıp ne kaybedeceğini esas alarak hareket etmiyor. “Şu kadar belediye benim olsun, bu kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’nde bulunsun” diye de yaklaşmıyor. Sayın Devlet Bahçeli, 31 Mart’ı Türkiye’nin beka mücadelesi açısından dönüm noktası olarak değerlendiriyor ve “Ülke gitmişken, çarşı karışmışken, yeni hükümet sistemine hain bir sefer düzenlenirken, belediyelerin hepsini biz alsak ne olacak almasak ne çıkacak?” diye soruyor. Söz konusu olan milli bekadır. Ülkenin varlığı ve birliği tehdit altında ise başka bir şey düşünülemez. Bunun için Adalet ve Kalkınma Partisi ile yaşanan polemikler bir kenara bırakılmış, maksadını aşan söz ve değerlendirmeler yok sayılmıştır.

BİZ KİRACI DEĞİLİZ

İstanbul, Ankara ve İzmir üzerinde hayal kuranlar, 31 Mart’ı zillet yolunda bir dönüm noktası olarak görenler, Cumhur ittifakının yerelde de devam edeceğinin kesinleşmesinden sonra sukutu hayale uğramışlardır.Düne kadar sevinç çığlığı atan, çok yüksekten ahkam kesen malum zevat, birden bire suspus olmuştur.Sayın Devlet Bahçeli, MHP’nin sadece 3 büyük şehirde değil, zillet ittifakının ortak aday çıkardığı her yerde, Cumhur İttifakı’nın gereği her neyse onu yapacağını, onun yanında olacağını bizzat ilan etmiştir. Bunu niye yaptıklarını da şu sözlerle ortaya koymuştur: “Milliyetçi Hareket Partisi milleti için vardır. Biz kiracı değiliz, yolcu değiliz, konargöçer değiliz, gelip geçici değiliz, devlet de bizimdir millet de biziz, vatan da bizimdir, bayrak da bizim. Böyle diyor ve inanıyorsak üstlendiğimiz milli görev ve fedakarlığı yapmak bizim için şereflerin şerefi olacak, Türk milleti bu kutlu ve haklı davayı sonsuza kadar hayırla yad edecek, tarih hayranlıkla anacaktır.”

SİSTEM OLGUNLAŞMALI

Milliyetçi Hareket Partisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçmesinde tarihi bir sorumluluk üstlenmiştir. Bu sistemin muhafazası için de elbette üzerine düşeni yapmaktan geri durmayacaktır. Türkiye düşmanları sürekli tahkimat yapmakta, sürekli güç toplamakta, sürekli açık aramakta ve zaaf kollamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla olgunlaşmalı, tam olarak oturmalıdır. Geçiş sürecinde çıkan veya çıkması muhtemel pürüzler zamanında yapılacak müdahalelerle bertaraf edilmelidir. Ancak, bu durum ve yerel seçimlerde yapılacak işbirliği, her siyasi partinin ayrı iddialar taşıdığı gerçeğini değiştirmez. Zillet ittifakının ortak aday çıkarmadığı yerlerde her parti kendi yolunu çizecek ve ittifak ruhuna bağlı kalarak sonuç almaya çalışacaktır. MHP’nin bu seçimlerde belediye başkanlığı sayısını çok daha arttıracağı anlaşılıyor. Belediye Başkanlığı’nın MHP’de olduğu iller başta olmak üzere, bazı iller ve birçok ilçede adaylar zaten açıklanmıştır. Henüz belediye başkan adayı belli olmayan belde, ilçe, il ve büyükşehirlerle ilgili çalışmalar sürmektedir.

TEDBİR VE TEVEKKÜL

31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinin bir sistem oylamasına, bir hükümet tartışmasına, bir rejim krizine dönüştürülmesine izin verilmemelidir.  Türkiye’nin yıkımı için kuyruğa girenler mutlaka püskürtülmeli ve ülke selamete ulaşmalıdır. Sadece dileyerek, sadece bekleyerek, sadece ümit ederek tehlikeleri bertaraf edilemez. Tevekkül esastır, ama önce tedbir almak gerekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de MHP’nin hassasiyetlerini, aynısıyla taşıdığı ve gereğini yapacağı kanaatindeyiz. Gerisi Türk milletinin takdirindedir. Milletimizin engin sağduyusunu güveniyor ve inanıyoruz.