Akademisyenlerin sözde barış bildirisinde terör örgütüne karşı tek kelime bile kullanmazken, zorla göçe, sözde soykırıma ortak olmayacaklarına yer verdiklerini anımsatan Yıldız, “Bildiride ne yoktu, terör örgütüne karşı tek bir kelime bile yoktu. Adı barış bildirisi ama Türkiye’nin hassasiyet gösterdiği hangi konu varsa suç kabul edip bu suça ortak olmayacaklarını öne sürüyorlar” dedi.

AYM’ni akademisyenlerin başvurusunu ifade özgürlüğünden hareketle hak ihlali olarak gördüğünü belirten Yıldız, şunları söyledi: “AYM de anayasaya bağlı bir organdır. Anayasa'nın başlangıç kısmında ‘hiçbir faaliyet Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti ve ülkesi ile bölünmezliği esası karşısında koruma göremez’ hükmü bulunuyor. Ama o bildiri bölücülük olduğu gibi Türkiye’yi bölmek isteyenleri savunan bir nitelik içeriyor. Terör örgütünün propagandası yapılıyor. Buna yandaş olanlar alkışlanıyor ve bu fikir özgürlüğü olarak görülüyor. AYM’nin hak ihlalinden hareket ederek böyle bir karar vermesini anayasaya bağlı bir vatandaş olarak kabul edemem. Anayasaya uygun değil. AYM son kararıyla anayasanın başlangıç bölümündeki emredici hükümleri unutmuş gözüküyor. AYM’nin kararı anayasaya aykırıdır ve kabul edilemez. Biz Anayasa’nın başlangıç hükümlerinden yana tarafız ve bu hükümlerin sonuna kadar savunucusu olacağız.”

Editör: Haber Merkezi