Libby, okul yıllarında erkek arkadaşı ile yaşadığı bir olayı şu sözlerle anlattı:
“Erkek arkadaşım bana bir kutu çikolata hediye etmişti. Hastalığımdan dolayı onları yiyemediğim için ayıp olmasın diye onun yanında yiyormuş gibi yapıp gizlice birer birer yere düşürmüştüm ama o yerdeki çikolataları fark etmişti. O günden sonra onu bir daha hiç görmedim.”
Libby birkaç yıl boyunca glikoz seviyelerini Benedict testi olarak bilinen kimyasal bir karışım ile takip etti.
Libby, daha sonra piyasaya çıkan idrar test şeritlerini kullanmaya başladı.1960’larda kan şekerini ölçen keton şeritlerinin doktor muayenelerine gelmesi ile daha da rahatladı.
1980'lerin başında ise artık evde kullanılan parmak ucu cihazları kullanmaya başladı. Bugün ise karnına takılan ve her beş dakikada bir ölçüm yapan bir glikoz izleme sistemi ile sağlığını her an izlemenin bugün çok daha doğru olduğunu, ayrıca vücuda otomatik olarak insülin veren insülin pompasını kullanamayacak kadar yaşlı olduğu için insülin kalemi de kullandığını belirten Libby, "Bugüne kadar pek çok değişiklik gördüm ancak bugün iğnelerin çok daha küçük ve ince olmasından çok mutluyum, o kadar inceler ki zar zor görebiliyorsunuz" dedi.
Libby, birçok kız çocuğu gibi o yıllarda dansçı olmanın hayali kurduğunu ancak diyabet teşhisi konulduktan sonra doktor olmaya karar verdi. 1954'te Witwatersrand Üniversitesi'nden mezun oldu.
Libby, Güney Afrika'da pratisyen hekim olarak diyabetli birkaç hastayı tedavi ettiğini, onlara kısıtlı bir diyetten bahsetmeden sadece insülinlerini ve diyetlerini düzenlerlerse mutlu bir hayat yaşayabileceklerini vurguladığını söyledi.
1957'de Benny Lashansky ile evlendiğinde, doktorlar bu sefer de kendisine çocuk sahibi olmanın sağlığı için çok tehlikeli olduğunu söylemişti. O yine doktorların bu tavsiyesini görmezden geldi ve kendi yoluna devam etti. “Benny'nin çocukları tek başına büyütmesi konusunda biraz endişeliydim ama her şey yolunda gitti. Hiçbir hamileliğimde sorun yaşamadım" diyen Libby, çocuklarını sorunsuz bir şekilde kucağına aldı.
Lancet tıp dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir araştırma, 2021 yılında tüm dünyada Tip 1 diyabetli insan sayısının 8,4 milyon olduğunu, bu kişilerin yaklaşık yüzde 19'unun 60 yaş ve üzerinde olduğunu ortaya koydu. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, Tip 1 Diyabet vakalarının 2040 yılına kadar dünya çapında ikiye katlanabileceğini tahmin ediyor.
Libby’nin kızı Gayle Brenner da annesinden ilham aldı ve şu andan çocuk doktoru olarak çalışıyor. 63 yaşındaki Brenner, "Annem her zaman yanımızda oldu ve hastalığının aramıza girmesine asla izin vermedi" dedi.
Libby, 2002 yılında kocasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne taşındıktan sonra emekli oldu ve mesleği bıraktı. Kocası Benny, geçtiğimiz Ağustos ayında 95 yaşında hayatını kaybetti. Şimdi yedi torunu ve onların çocuklarının büyümelerine tanıklık ederek zamanını dolduruyor.
"Eklem iltihabım olduğu için artık eskisi kadar hareketli değilim ama yine de sosyalleşmeyi seviyorum. Kendini bir şeylerle meşgul etmek önemli, ancak arkadaşlarımın çoğu hayatta değil" diyen Libby, yaşlılık merkezlerinde ders veriyor.
Hastalığı nedeniyle bir zamanlar onun erken ölümünü öngören doktorlar bile onun bunca yıldır Tip 1 diyabet ile yaşadığını öğrenince şaşkına dönüyor.
Ohio Eyaleti’ndeki Blanchard Valley Diyabet Merkezi'nin tıbbi direktörü Thomas Grace, "Libby'nin 80 yılı aşkın bir süredir Tip 1 diyabetin zorluklarının rağmen bunu üstesinden başarılı bir şekilde gelebilmesi mucizevi bir şey" dedi.
Kendisi de Tip 1 diyabet hastası olan Grace, 1921'de insülinin şeker hastalarına yardımcı olduğu keşfedilmeden önce, Tip 1 diyabet olan çocukların teşhis konulduktan sonra ortalama yaşam süresinin yalnızca üç yıl olduğunu söyledi ve ekledi: "Libby'nin hikayesi en hafif tabirle mucizevi ve Tip 1 ile yaşayan bizler için bir ilham kaynağı."
Libby de sık sık bu kadar zamandır normal bir hayat sürmeyi başardığına şaşırdığını söylüyor ve uzun ömrünün hastalığını dikkatle takip etmesine, sağduyulu olmaya ve çocukları ile kocasının ilgi ve alakasına borçlu olduğunu söyledi. "Böylesine sevgi dolu bir ailem olduğu için şanslıyım ve hiçbirinin şeker hastalığına yakalanmadığı için çok minnettarım. Ailemizin bu kadar büyümesi ve neslimizin devam etmesi harika bir şey" dedi.
90'lı yaşlarının ortalarına yaklaşırken eski alışkanlıkları bırakmanın zor olduğunu far eden Libby, iki yıl önce, makyaj malzemesi alırken otomatik olarak daha küçük olanı seçtiğini, çünkü gelecek yıla kadar yaşayıp yaşamayacağını merak ettiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti.
"Yıllardır bunu merak ediyordum ama yine de hala buradayım. Her gün çok mutlu oluyorum ve hala burada olduğum için şaşırıyorum.”