GECE VARDİYASINDA ÇALIŞAN KADINLARIN MEME KANSERİNE YAKALANMA RİSKİ YÜKSELİYOR - Doku büyümesi, tansiyon kontrolü, kalp atımı ve kan şekerinin düzenlenmesi gibi önemli fizyolojik işlemlerin kontrolünde sirkadyen ritminin önemli bir yere sahip olduğuna değinen Uzm. Dr. Vugar Jafar, sözlerine şöyle devam ediyor: “Son dönemde yaygın olan ve giderek artan meme, rahim ve bağırsak kanseri tanısı almış hastaların, yaşam tarzı veya diğer deyişle sirkadyen ritmi değerlendirildiğinde, tümör artışı ile orantılı olarak yaşam tarzı düzensizlikleri ön plana çıkıyor. Yapılan araştırmalar sirkadyen ritim bu hastalarda sağkalım için pozitif ve bağımsız belirleyici olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda pankreas kanserinde de sirkadiyen ritim ilişkili gen ekspresyonunun azaldığı ve sirkadiyen ritmin bozulduğu gözlemlendi. Ayrıca gece vardiyasında çalışan kadınlarda meme ve kolon kanserine yakalanma riskinin yükseldiği de ortaya çıktı” Sirkadyen ritim düzenlenmesinde diğer önemli hormonun kortizol olduğunu söyleyen ve gözden gelen ışık ile uyarılan diğer organın ise hipofiz olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Vugar Jafar, hipofizin özeliklerini şöyle anlatıyor: “Hipofiz, kortizolün üretimini kontrol ediyor. Salınan kortizol kan şekerini ve tansiyonu artırarak regülasyonu sağlıyor. Sabahın ilk saatlerinde kortizol salınımı kişiyi günlük mücadeleye hazırlayarak daha zinde ve güçlü kılıyor.”