Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Fırat’ın doğusunda temizlik yapmak için eller tetikte bekliyor. Birlik ve beraberliğimizi korumak, herkes için görevdir. Zillet kendi derdiyle meşgul. Zaten gölge etmesinler yeter.

Zilletin pazarlıkları, paylaşım görüşmeleri belli bir noktaya gelmiş olsa da, kendi teşkilatlarında dahi karşılık bulamamıştır. CHP teşkilatları daha şimdiden kazan kaldırmıştır ki, bu aynı zamanda 1 Nisan sabahı kopacak fırtınanın da habercisidir.

MİLLET BU İŞİN NERESİNDE?

Ankara, İstanbul ve İzmir CHP’ye bırakılmışmış. 21 ilde de paylaşım yapmışlarmış. Bunları dinlerseniz, zannedersiniz ki dedelerinden kalan mirası paylaşıyorlar. Millet bu işi neresinde? Hadi İzmir’i bir kenara ayırdık, diğer illerin hangisinde seçimi kazanacak potansiyeliniz var?Olanı da zaten kendi kavgalarınızla, pazarlıklarınızla, çekişmelerinizle tükettiniz. Kime neyi bırakıyor, kimi nereye tayin ediyorsunuz? Şu CHP’nin içler acısı durumuna bakınız ki, sıfırı tüketmiş, siyasette uzatmaları oynayan, hiçbir etkisi ve yetkisi olmayan çürümüş İP’e ümit bağlıyor. Buradan bir şey çıkmayacağını görmüş olmalı ki, PKK uzantısı HDP’yi de yedeğine alarak, hem kendini, hem İP’i kurtarmaya çabalıyor. İP’in yaptığı pazarlıklarda asıl güvendiği yerin CHP’den çok HDP olduğu da ayrı ve acı bir gerçektir. Hadi çıkın işin içinden. Millet de bunlara güvenip oy verecek, öyle mi?

GÖLGE ETMESİNLER YETER

İşin tek iyi tarafı var, kendi dertleriyle uğraşıp, kendi içlerinde kavga etmekten ülkenin gerçek gündemine dönmeye fırsat bulamıyorlar. Tarihi bir dönemden geçiyoruz. Etrafımızdaki kuşatmayı yarmak için ülke olarak teyakkuz halindeyiz. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Fırat’ın doğusunda geç bile kalınmış olan temizliği yapmak için eller tetikte bekliyor. Birlik ve beraberliğimizi korumak, tek ses olmak ve bu kritik süreçten elbirliği ile anlımızın akıyla çıkmak zorundayız. Bu bir tercih, bir siyasi manevra değil, bu ülkenin bölünmez bütünlüğünden yana olan herkes için görevdir. Ancak, anlaşılan o ki, zillete ne böyle bir görev düşüyor, ne de böyle bir meseleleri var. Zaten gölge etmesinler yeter. Zira, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları sırasındaki sicilleri orta yerde durmaktadır. Karşımızdaki terör örgütlerinin bile söyleyemediğini bunlar söylediler. CHP’nin bıraktığı yerden İP devam etti, onun suflörü HDP oldu.  Kimi Afrin’de ne işimizin olduğunu sorguladı, kimi o temizliği yapmaya giden kahraman askerlerimizin arısına fitne sokmaya uğraştı. Kimi, Esad’a selam gönderip işi sulandırmaya çabaladı, kimi PKK uzantısı PYD’yi terör örgütü saymadığını söyleyip HDP’yle aynı dili kullandı. Hepsi bu milletin gözleri önünde yaşandı ve verilen beyanatların tamamı arşivlerde mevcuttur.

SUSMALARI DAHA İYİ

Aynı zihniyet, aynı liderlik, aynı duruş devam ettiğine göre, bu defa söyleyecekleri de farklı olmayacaktır. Yine sorgulayacaklar, moral bozacaklar, teröristleri cesaretlendirip, ABD’ye mesaj vereceklerdir. Onun için susmaları, kendi dertleriyle meşgul olmaları bu devlete de, aziz milletimize de yapabilecekleri en büyük iyiliktir. Ülkenin güvenliği, milletimizin geleceği, devletimizin bekası nasıl olsa onları ilgilendirmiyor ve böyle bir gündemleri hiçbir zaman olmadı. Boşuna bunlara zillet ittifakı demiyoruz. Zilletle bu milletin bir işi kalmamıştır. Biz kendi işimize bakalım, kendi gündemimize dönelim.

İSABETLİ KARAR

Cumhur ittifakı, bu ülkenin ümidi ve geleceğidir. Yerel seçimlerde yapılacak işbirliği bir pazarlığa ve paylaşıma değil, anlayışa ve saygıya dayalıdır. İttifakın isabeti 24 Haziran seçimlerinde test edilmiş ve onaylanmıştır. Bir tarafta zilletin içine düştüğü vahamet, diğer tarafta Cumhurun kararlı ve saygın duruşu var. Ve bu onurlu duruş sadece seçimlerle sınırlı değildir. Ülkenin her meselesi, her sorunu kapsam alanındadır. Çözüm üretmek, çare olmak her şeyin önündedir. Bir hayati karar alınmış ve Fırat’ın doğusunun da terörden temizlenmesi için harekete geçileceği açıklanmıştır. Hükümetin bu yerinde ve isabetli kararına en büyük destek yine MHP’den gelmiştir. Sayın Devlet Bahçeli, çok daha önceden terörün sınırlarımızda yuvalanmasına müsaade edilemeyeceğini söylemiş ve hükümete gereğinin yerine getirilmesi için çağrı yapmıştı. Şimdi büyük bir memnuniyetle, bu kahpelerin sınırımızdan uzaklaştırılması ve ülkemizin güvenliğinin tam olarak sağlanması için son hazırlıkların yapıldığını görüyoruz. ABD’nin ne dediği, diğer ülkelerin ne istediği bizi ilgilendirmez. Terör bizim canımızı yakıyor ve bunu defetmek bizim en doğal hakkımızdır.

ZİLLETİN ÇIKMAZ SOKAĞI

İletişim çağındayız ve hiçbir şey gizli kalmıyor. Bilgi çok çabuk yayılıyor. Diğer taraftan algı operasyonları ile milletimizin zihni bulandırılmak isteniyor. Ancak bütün bunlar faydasızdır.Türk milleti günü geldiğinde gereğini yapacaktır. Zillet kendi çıkmaz sokağında kalmaya ve bir defa daha sandığa gömülmeye mahkumdur.