Milletin yararını, getirip PKK uzantısı bölücü bir partiden gelecek desteğe bağlamak, sözün bittiği yerdir. HDP ile İP’in aynı kefeden hiç çıkmadıklarını, kendi partilileri söylüyor.

İP’in müdiresi aldığı dersten biraz akıllanmış olsa da, MHP’ye saldırılarını sürdürme huyunu bir türlü terk edemiyor. Grup toplantısında güya arkadan dolanarak MHP’yi hedefe koyuyor. Emeklilikte yaşa takılanlar için araştırma komisyonu kurulması için önerge vermişlermiş, ancak bu önerge gelen bir telefonla reddedilmişmiş. Asıl bombayı sonraki cümlesinde patlatıyor: “Milletimizin yararına bir öneri, hangi partiden gelirse gelsin, milletvekillerimiz onay verecek.”

  ARAŞTIRMA NEYİ ÇÖZECEK

Milletin yararını, getirip PKK uzantısı bölücü bir partiden gelecek desteğe bağlamak, sözün bittiği yerdir. Öncelikle şunu net olarak ortaya koyalım: Emeklilikte yaşa takılanların sorunu için bir araştırma komisyonu kurulması ipe un sermektir. Sorun belli, çözüm belli. Neyin araştırmasını yapacaksınız? Araştırma ile hangi sonucu alacak, kimin derdine derman olacaksınız? Bürokraside kuraldır, çözülmesi istenmeyen meseleler komisyona havale edilir. MHP buna alet olmamıştır. Samimi olarak meseleye çözüm aramaktadır. Kanun teklifini hazırlamış ve Meclis'e sunmuştur. Teklifin kanunlaşması için de olması gerekeni yapıp, çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisi ile uzlaşma arıyor. Teklifini geri çekmiş veya vazgeçmiş değildir. Zamanı gelince bu mesele hallolacaktır. Nitekim, sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin bu konuda açıklaması çok nettir.

  MHP NE DİYORSA ONU YAPIYOR

Şunu hiç kimse unutmasın: MHP küçük hesaplar uğruna bölücüleri meşru ve makul gösterme tuzağına düşmez. MHP’nin tercihi de, siyaseti de, duruşu da bellidir ve çok nettir. Ne demişse onu yapıyor, ne yapıyorsa onu söylüyor. HDP’den milletin yararına bir teklif gelebileceğini düşünmek bile bu millete zulümdür. Bir de ona destek verileceğini peşin olarak ilan etmek İP’in siciline de, anlayışına da, duruşuna da yakışabilir, ama HDP ile MHP’yi hiçbir kuvvet bir araya getiremez. Telefon sataşması yapanlar, önce kendilerine gelen telefonla nerelere savrulduklarının, hangi talimatla tarlada siyaset yaptıklarının hesabını bu millete vermelidirler. İP müdiresi, MHP’ye gönderme yapmadan önce aynaya bakmalıdır.

  AYNI KEFEYE GİRMEK BAŞKA NASIL OLUR?   

Bir de milliyetçilik nutukları atıyor. Milliyetçilerle PKK'lıları, değil aynı kefeye koymak, aynı cümlede bile kullanmak yanlışını hatırlatması güzel. Türkçülüğü, milliyetçiliği eleştirmenin yanlışlığını ve verilen örneklerin tutarsızlığını her zaman ortaya koyduk. Ancak, İP müdiresinin kendi yaptığını, kendi sicilini nereye koyacağız? Hangi partiden gelirse gelsin, oy vereceğini ilan etmek, PKK’lılarla aynı kefeye girmek, bu bölücü partiye açık çek vermek değilse nedir? Fırat Çakıroğlu’yla, onun katilini bir tutmak, ‘İstikamet Kızıl Elma' diyerek, Afrin yollarına düşen vatan evlatlarıyla, onlara kalleş pusular kuranları aynı kefeye koymak başka türlü nasıl olur? Selahattin Demirtaş’a tahliye istemek bir hukuk ilkesiymiş. Demirtaş, Fırat Çakıroğlu’nun katillerine sahip çıktığı için hapiste değil mi? Kahraman güvenlik güçlerimizin dağlardaki, şehirlerdeki teröristlere yaptığı operasyonları, “Büyük temizlik operasyonuymuş, siz kimsiniz ya? Kimi nereden temizliyorsunuz? Siz, ancak bu memleketin kanalizasyonlarını temizlersiniz.”  diyen bu Demirtaş değil miydi?

  KENDİ PARTİLİLERİ SÖYLÜYOR

HDP ile İP’in aynı kefeden hiç çıkmadıklarını kendi partilileri söylüyor. Yıldıray Çiçek kardeşim daha önce ayrıntılı olarak, İP müdiresinin seçim öncesi HDP’ye nasıl el salladığını ve İP’ten istifa edenlerin gerekçelerini yazdı. Kardeşimin hoşgörüsüne sığınarak sadece bir tanesini hatırlatalım: İP Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu Üyesi, Genel Başkan Başdanışmanı emekli Tuğgeneral Ali Aydın istifa gerekçesini şu şekilde açıklamıştır: “Ellerinde şehit kanı bulunan HDP’yi ‘Kürt siyasi hareketinin temsilcisi’ olarak nitelendirmesi hem yüce Türk milletini hem de yüce Türk devletine gönülden bağlı kürt kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Ne yazık ki bu talihsiz açıklama da, şahsım gibi terörle mücadeleye yıllarını vermiş birisi adına bardağı taşıran son damla olmuştur.”

  TEK SEÇİMLİK PARTİ

Diğer istifa gerekçelerini de buraya yazmaya kalkışsak, ne zamanımız yeter, ne sayfalarımız alır. Tamamında benzer açıklamalar var. Hiç şüpheniz olmasın, arkası da gelecektir. İP, tek seçimlik partidir. Çözülme başlamıştır ve artarak devam etmektedir. MHP’ye sataşarak, içeride başka, dışarıda başka konuşarak, milliyetçilik oyunları oynayarak siyasi ömrünü uzatmaya çabalaması sonucu değiştirmeyecektir.