Bütçe görüşmeleri sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İBB’ye 33 bin personel alındı. 14 bin kişinin bilgisi bize intikal ettirildi. 12 bin kişi incelendi. 577 kişinin terör örgütünden kaydı olduğu belirlendi. İncelenen 12 bin kişinin 455’inin PKK/KCK kaydı, 80’inin DHKP-C kaydı, 20’sinin MLKP kaydı, 2’sini MKP kaydı var” sözleriyle ortaya koyduğu tablo İBB’nin nasıl bir mantıkla yönetildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

İBB’nin kapısı tıpkı CHP’nin kapısı gibi her türlü terör örgütüne ardına kadar açık…
CHP yönetimini ele geçirip onu terör örgütlerinin savunucusu haline dönüştüren zihniyetten başka türlü bir davranış beklenemezdi zaten…

               ***
Bu nedenle kimse yaşanan olay karşısında şaşkınlık duymuyor…

Bir kaşık suda fırtına koparmakla meşhur CHP’li isimler Süleyman Soylu’nun sözleri sonrasında gayet sakin, herkes kulağının üstüne yatmış durumda…

Bir tek Ekrem İmamoğlu konuşuyor, o da normal şartlarda “Yok öyle bir şey. İBB çalışanı bir kişinin bile terör örgütleriyle ilişki olsun derhal gerekeni yaparım” demesi gerekirken her zamanki gibi işi sulandıracak siyasi polemikler peşinde…

               ***
Aslında bu konu hakkında söyleyebilecekleri çok şey yok, perşembenin gelişi çarşambadan belliydi, onların deyişiyle geliyordu gelmekte olan…

Çünkü CHP’liler bugün ayyuka çıkan durumu 18 Ekim 2020 tarihinde gerçekleştirdikleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Bilgilendirme Toplantısı’nda itiraf etmişlerdi.

CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas’ın “100 kişi alınıyorsa işe, 35 CHP, 15 İYİ Parti, 15 diğerleri, 20-25 de İBB kariyer üzerinden gidiyor. Süreç bu şekilde” sözleri bugüne işaret ediyordu.

               ***
O gün ismi zikredilmese de işe alımlarda yüzde 15’lik dilimin içerisinde HDP’nin söz sahibi olduğu biliniyordu, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin referansıyla işe alınan kişilerin kanarya sevenler derneğiyle iltisaklı olması beklenemezdi elbette…

Ekrem İmamoğlu’nun “HDP’nin başımın üstünde yeri var. HDP’lilere layık olmaya çalışıyorum” diyerek çıktığı yol İBB’yi terör yuvasına dönüştüren boyutlara vardı.

PKK’lıları belediyeye doldurup “her şey çok güzel oldu” diye sevindirirken, İstanbullunun güvenliğini tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yoktur…