Gelinen noktada, AKP’de ciddi bir panik havası olduğunu görüyoruz. Parti sözcülerinden birbirini tutmayan açıklamalar geliyor. MHP, ittifakın mahalli seçimlerde neden devam etmesi gerektiğini söylerken, ortaya koyduğu gerekçelerin haklılığı, daha şimdiden ispatlanmıştır.

Mahalli seçimlerin, Cumhur İttifakı'nın dışında kalmasının siyasette oluşturduğu büyük dalgalanmanın önümüzdeki dönemde daha da artarak devam edeceği anlaşılıyor. Cumhur İttifakı'nın mahalli seçimlerde kapsam dışı kalmasını neredeyse sevinç naralarıyla karşılayıp, anında kin ve zehir kusanlar her ne kadar daha öne çıkmış gibi görünse de, büyük bir kesim son derece tedirgindir. Akıl ve vicdan ölçüleriyle düşünen, ülkenin birliğinden ve selametinden yana olan herkes, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerin CHP-HDP-İP yıkım blokunun eline geçmesinin kelimenin tam anlamıyla felaket getireceğinin farkında. Buraların yıkım bloğunun eline geçmesi, bu ülke ve milletle meselesi olanları yeniden ümitlendirecektir. Bunu fark eden ve samimi olarak bu ittifakın mutlaka bir şekilde devam etmesi gerektiğini söyleyip, yeni bir çıkış yolu bulunmasını önerenlere çok rastlıyoruz.

MHP HEP SAMİMİ OLDU

Bir kere daha ve altını çizerek hatırlatalım. MHP, Cumhur İttifakı'nın mahalli seçimlerde de devam etmesi gerektiğini daha en başından itibaren söyledi ve gereğini yaptı. Yasal alt yapısı olmamasına rağmen bir formül bulabilmek için düşündü, çalıştı ve ürettiği önerileri, üzerinde konuşmak ve şekillendirmek için muhatabına götürdü. Ancak, aynı gayreti, hatta samimiyeti karşı taraftan göremediği gibi, yapılan görüşmeler, “resmi değildi” gibi açıklamalarla boşa çıkarıldı. Her yerde birinci parti olduklarını söyleyip, tepeden bakmak gibi büyük bir yanlışa düştüler. Bu da yetmedi, MHP’nin Meclis'e sunduğu kanun teklifleri, öncelikleri ve talepleri başka mecralara çekilerek, ağır eleştiri konusu yapıldı. Bu şartlarda mahalli seçimlerde ittifak ısrarının bir anlamı kalmadığı için de, sayın Bahçeli’den beklenen açıklama geldi.

PANİK HAVASI

Gelinen noktada, AKP’de ciddi bir panik havası olduğunu görüyoruz. Parti sözcülerinden birbirini tutmayan açıklamalar geliyor. Kapının tamamen kapanmadığını söyleyen de, herkesin kendi yoluna gittiğini açıklayan da var. Önemli olan, elbette sayın Erdoğan’ın ne dediği ve ne yaptığıdır. Sayın cumhurbaşkanının açıklamalarına bakılırsa, bir kapı aralığı olduğunu söylemek çok zordur. Özellikle Andımız üzerinden yaptığı eleştirilerin yenilir yutulur tarafı yoktur. Her ne kadar CHP hedef alınmış gibi görünse de, MHP’nin bu konudaki hassasiyeti herkesin malumudur. Doğrudan Andımız'la ilgili çok ağır sözler söylenmiş, Danıştay kararının tanınmadığı ilan edilmiştir. Türklük ve Türkçülük tartışmalarına yenilerini eklemiştir ki, bunu anlamak ve kabul etmek imkansızdır.

BU NE PERHİZ?

Benzer durumu daha önce şartlı salıverme konusunda da yaşadık. Bizzat sayın Erdoğan, MHP’nin kanun teklifinin içeriğinin ve maksadının çok ötesinde değerlendirmelerde bulundu.  Ancak, daha sonra gördük ki, MHP’nin teklifine bu kadar sert şekilde karşı çıkılırken, kendileri neredeyse aynı kapsamda başka bir hazırlık yapıyorlar. Defalarca yaptıkları gibi infaz yasasında bir takım değişikliklere giderek, cezaevlerini boşaltmayı hedefliyorlar. Bu durumda, “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” demekten kendimizi alamıyoruz. MHP’nin, Meclis Başkanlığına sunduğu kanun teklifi, AKP’nin gündeme getirdiği infaz düzenlemesinin çok daha derli toplu, vicdana ve ihtiyaca uygun bir halidir. MHP’nin teklifi, AKP’yi uyuşturucuyu affeden iktidar yapıyor da, benzer içerikteki infaz düzenlemesi yapmıyor mu?

ZİNDAŞTİ NEREDE?

Bu söz ve değerlendirmelerin çok ötesinde ve oldukça vahim bir gelişme daha yaşandı. MHP’nin teklifine karşı çıkmak için öne sürdükleri gerekçelerin hiçbiri doğru ve haklı değildir. Ancak kendileri gerçekten büyük bir skandala imza attılar. Eleştirilerini kendi yaptıklarıyla haklı çıkardılar. İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti ve 3 adamının neden ve nasıl tahliye edildiği, nereye kaybolduğu soruları, cevabını bir türlü bulamıyor. Bu meselenin önümüzdeki süreçte daha çok su kaldıracağını söylemek durumundayız.

YİNE HAKLI ÇIKTI

MHP’nin bu ülke ve milletin faydasına olmayacak herhangi bir işin içinde olabileceğini düşünmek bile abestir. Samimiyeti, dürüstlüğü ve fedakarlığı defalarca kanıtlanmıştır. Hiç kimse Cumhur İttifakı dahilinde alınmış ve uygulanmış bir kararın,  bu ülkenin ve milleti dışına taştığını söyleyemez ve bunun en küçük bir örneğini gösteremez. MHP her zaman çözüm üreten, yol gösteren bir parti olmuştur ve bunun faydasını önce milletimiz, sonra da ülkeyi yönetenler görmüştür. Bu ittifakın mahalli seçimlerde neden devam etmesi gerektiğini söylerken, ortaya koyduğu gerekçelerin doğruluğu ve haklılığı, daha şimdiden ispatlanmıştır.

MHP, Cumhur İttifakı içinde olmaya devam ediyor. Daha birkaç gün önce teşkilatlarına gönderdiği genelgeyle de, bu ittifakın devamında ne kadar samimi olduğunu bir defa daha ortaya koymuştur. Aynı samimiyeti ve iyi niyeti muhatabından beklemesi, hassasiyetlerine saygı gösterilmesini istemesi de hakkıdır.