TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP'li Konal'ın konuşması şu şekilde;

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında büyük milletimizin temsilcileri olarak toplandığımız bu yüce Mecliste bulunmaktan büyük bir onur duyuyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı milletimizin birlik ve beraberliği, azim ve kararlılığı sayesinde nice zorlukları ve badireleri atlattığını, ulusal ve uluslararası arenada saygıdeğer bir konuma ulaştığını bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır. Gazi Meclisimiz tarih boyunca milletimizin iradesini temsil eden hürriyet ve bağımsızlığımızın sembolü olmuştur.

Bugün afetlere karşı dayanıklılığı ve kentsel dönüşümü ele alarak ülkemizin daha güvenli ve sürdürülebilir bir geleceği için atılması gereken adımları Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına değerlendireceğim. Coğrafi konumu nedeniyle deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere sıkça maruz kalan Türkiye’miz özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde kentsel dönüşümün önemini bir kez daha gündeme getirmiştir. Bilindiği üzere ülkemizin büyük bir bölümü deprem kuşağı içinde yer almaktadır. Topraklarımızın yüzde 66’sı, nüfusumuzun yüzde 71’i yüksek riskli deprem bölgesinde bulunmaktadır. Kentsel dönüşüm çalışmaları afetlere dirençli hâle gelmemiz için tek çaredir. Bu çerçevede 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun 31/05/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup ülke genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm bulunmakta olup bunlardan yaklaşık 6 milyonu risk altındadır ve 2 milyon bağımsız bölümün acil dönüştürülmesi gerekmektedir. Yeni yasa teklifi kentsel dönüşüm ve afet dayanıklılığı alanında bir dizi önemli düzenlemeyi gündeme getirmektedir.

Özellikle 6 şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve kentsel dönüşümü hızlandırmanın elzem olduğunu bir kez daha göstermiştir. Afet riski odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları 480 milyar TL’lik yatırımla ülke genelinde 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamlanmış, hâlen 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam etmektedir. Bu teklif kentsel dönüşümü hızlandırmak, dönüşüm uygulamalarına mali kaynak oluşturabilmek ve dönüşüm uygulamalarının etkinliğini artırmak maksadıyla hazırlanmıştır. Deprem nedeniyle, genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen, 2028 tarihine kadar, adli ve idari yargı mercilerindeki iş, dava, soruşturma ve kovuşturmalarda bilirkişi ihtiyacının ivedi şekilde karşılanabilmesi amacıyla bilirkişi seçimini kolaylaştırıcı, geçici bir düzenleme getirilmiştir.

Yasa teklifi, ayrıca, kentsel dönüşüm işini yürüten kurumsal yapının değiştirilmesi, dönüşüm sürecini uzatan ve geciktiren düzenlemelerin gözden geçirilmesi, riskli yapı tespiti ve yıkım işlemlerinde karşılaşılan engellemeleri ortadan kaldıracak tedbirlerin alınması, hak sahipliği çalışmalarında yeterli ekonomik güce sahip olmayanlar gibi dezavantajlı gruplara destek olunması ve dönüşüm uygulamaları için gerekli olan mali kaynağı oluşturmak adına planlama, arsa üretim çalışmaları yapma, hazine taşınmazlarının değerlendirilmesi gibi işlemlerin yapılması konularında gerekli değişikliklerin yapılması için çalışmalar yapmıştır.

Bugün burada sunduğumuz vizyon ve stratejiler sadece bir hükûmetin değil, tüm bir milletin taahhüdüdür. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında, afetlere karşı dayanıklılığı ve kentsel dönüşümü ele alarak milletimizin geleceğini güvence altına almak ve halkımızın yaşam kalitesini artırmak için atılacak adımları tüm samimiyetimizle destekliyor ve yüce Meclisten, bunun için gereken her türlü iş birliği ve desteği sağlamayı umuyoruz.


İşbu kanun teklifiyle getirilen düzenlemeler; kentsel dönüşüm projelerinin hızını artıracak, afetlere karşı dayanıklılığı geliştirecek ve özellikle ekonomik güce sahip olmayan vatandaşlarımıza gereken desteği sağlayacaktır.

Yasa teklifinde, riskli yapıların belirlenmesi, yıkım ve tahliye işlemleri, mali destek mekanizmaları, hızlı ve etkin bir yargılama süreci ile bilirkişi hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi önemli konulara yer verilmiştir. 6306 sayılı Kanun’un revizyonuyla kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması, daha etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, deprem ve diğer doğal afetlere karşı daha dirençli yapı stokunun oluşturulması hedeflenmektedir. Afetlere karşı alınacak önlemler ve kentsel dönüşüm uygulamalarının etkinliğinin artırılması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonunun 278 sıra sayılı Raporu’nda ve 449 sıra sayılı Raporu'nda belirtilen öneriler doğrultusunda hareket edilerek düzenlemeler getirilmektedir. Bu çerçevede, Kanun Teklifinin afet riski taşıyan bölgelerde yaşayan milyonlarca vatandaşımızın yaşam güvenliğini artıracak, kentsel dönüşüm süreçlerini hızlandıracak ve Türkiye’nin afetlere karşı daha dirençli, daha güvenli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacak önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bölgede çok sayıda yapı yıkılmış veya hasar görmüştür. Hasarlı yapıların her an yıkılma tehlikesinin bulunması nedeniyle genel sağlık ve kamu düzeni bakımından bu yapıların akıbetinin bir an önce belirlenmesi gerekmektedir. İdarelerin hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis ettiği işlemlere karşı ilgililerce iptal davaları açılmaktadır. Bu davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması, bölgede olağan hayatın bir an evvel tesis edilmesi ve bilhassa can ve mal emniyetinin sağlanması bakımından büyük önem arz etmektedir. Bundan dolayı, bu davaların en seri şekilde sonuçlandırılması için olağan yargılama usulünden farklı hükümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Teklifle bu maksatla hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemleri konu alan uyuşmazlıklar bakımından bazı sürelerin kısıtlanmasına ve yargılama süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Bu yasa teklifi, afetlere karşı dayanıklılığı ve kentsel dönüşümü ele alarak Türkiye'nin geleceğini güvence altına almayı ve halkımızın yaşam kalitesini arttırmayı amaçlamaktadır.

Bu önemli konuda göstereceğiniz ilgi ve desteğe şimdiden teşekkür ediyor, yasa teklifimizin hayırlı olmasını diliyorum.

Son olarak seçim bölgem olan Giresun'dan bahsetmek istiyorum. 2020, 2021, 2022 ve son olarak 2023 Haziran ayında Doğu Karadeniz'de etkisini gösteren yoğun yağışlardan dolayı Ordu, Rize ve Giresun illerinde can ve mal kaybına yol açan sel felaketleriyle bölgemizdeki birçok ilçemizde tahribat olmuştur. Cumhurbaşkanımız ve ilgili Bakanlarımızın katkılarıyla Giresun, Dereli, Doğankent ilçelerimizde TOKİ eliyle vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilmiştir. Ancak Merkez, Duroğlu, Çaldağ, Espiye ilçemiz ve Yağlıdere ilçemizde bulunan afet ve kentsel dönüşüm projelerinde vatandaşlarımızın çözüm noktası sonucuna tam ulaşılamamıştır. Ayrıca selden etkilenen Espiye, Soğukpınar, Ericek ve Yağlıdere, Üçtepe, Alucra grup yollarının bir an önce faaliyete geçirilmemesinden dolayı yaylacılık yapan bölge çiftçimiz olumsuz yönde etkilenmiştir. Artık iklim değişikliğiyle her yıl sel afetleri oluşan Karadeniz bölgemizde dere ve akarsu istinat duvarları ve dere ıslah çalışmalarıyla yol ağımızın düzene girmesinin ilgili bakanlıklarımız ve müdürlüklerimiz tarafından bir an önce yapılacağına inanıyoruz ve bekliyoruz.

Ayrıca, 6 Şubat deprem sabahı, sabahın erken saatlerinde tüm araç gereç ve gıda ürünleriyle başta Malatya ve Adıyaman olmak üzere deprem bölgesine seferber olan ve bölgeye ilk ulaşan ekipler arasında kayda geçen Giresun Belediyesi ve ilçe belediye ekiplerini; özel idare ekiplerini; arazi araçlarıyla depremzede vatandaşlarımıza o zor şartlarda ulaşan Giresun off-road ekiplerini; deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza daha güvenli yerlere ve Karadeniz'e taşınmak için seferber olan Giresun otobüs, minibüs, servis ve tur şirketlerini ve bizzat beraber çalışıp şahit olduğum, riskli enkazlara canı pahasına girerek onlarca vatandaşımızı kurtaran Giresun gönüllü AFAD ekiplerini ve Zonguldak maden çalışanları ekiplerini yüce Meclisimizden selamlıyor ve saygılar sunuyorum.

Allah, bir daha ülkemize, insanlığa böyle bir afet yaşatmasın diyorum.

Önümüzdeki cuma günü vefatının 85’inci seneidevriyesi olacak olan Ulu Önder’imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle selamlıyorum, ruhu şad olsun diyorum. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Altaylardan Tuna’ya kadar uzanan ve Türk milliyetçilerin her defasında her dönem hesap defterinde olan Türk dünyasına selam olsun diyor, hepinize saygılar sunuyorum.