Türk milleti kimdir sorusuna cevap arayanlar, söyleyiniz bize; asıl siz kimsiniz, neye ve hangi melun heveslere hizmetle tembihlendiniz? Biz Türklüğümüzle övünürüz, çünkü Türkoğlu Türk’üz. Türkçülük ırkçılık değildir.

Danıştay’ın Andımız kararından rahatsız olanların asıl dertlerinin Türk ve Türklük olduğunu yaptıkları açıklamalar, yazdıkları yazılar ibret verecek şekilde ortaya koyuyor. Bu soysuzlara defalarca cevap anlattık, ama anlamazdan geldiler. Bu gafiller güruhuna Sayın Devlet Bahçeli grup konuşmasında unutamayacakları bir ders verdi.

Andımız'la meselesi olanların Mustafa Kemal Atatürk için de iyi düşünmedikleri bilinen bir gerçektir. Sayın Bahçeli, bu taifeye önce Atatürk’ü anlattı:

ATATÜRK ORTAK DEĞERİMİZ

“Atatürk’ü idrak edemeyen, etse bile ifade edemeyen, üstelik hakkını teslimden imtina eden yeminli cumhuriyet hasımları, yozlaşmış millet ve milliyet muhalifleri vardır, her türlü tezgâhları açıktır, alenidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin ortak değeridir, cumhuriyetin banisidir, Türkiye’nin iftiharıdır. Atatürk düşmanlığı işgalcileri, ihanete teşne odakları zımnen aklama ve temize çıkarma gayretkeşliğidir. Atatürk demek, Ne Mutlu Türk'üm diyene sözüne sadakattir. ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyenler, bizden değildir, Türk milletinden de asla sayılmayacaklardır. Başkalarına özenen, aslını inkar eden, neslini hakir gören, geçmişinden utanan köksüzler ne Türk ne de Müslüman olabileceklerdir.

TOPLUMSAL BUNALIM

Enflasyon kaygı verici bir seviyeye ulaşmıştır ve bunun toplumsal huzura olumsuz etkileri Sayın Bahçeli’nin de gündemindeydi.

“Asayiş ve adalette sorunlar birikmiştir. Ahlak ve adabımızdaki tahribat hız ve ivme kazanmıştır. Sokaklar huzursuzdur, insanımız kaygılıdır, geleceğimiz risklidir. Kadına şiddet vakaları, cinayet haberleri, taciz ve tecavüz fiilleri adeta sıradanlaşmıştır. Türkiye, sosyal ve toplumsal bunalımın kıyısındadır. Bunlar yetmiyormuş gibi hayat pahalılığı, geçim zorlukları, ekonomik sıkıntılar her insanımızı tehdit etmektedir. Konkordato ilanları sanki otomatiğe bağlanmıştır. Arkası, önü mutlaka aydınlatılıp araştırılması gereken fabrika yangınları büyük soru işaretlerine neden olmaktadır. Türkiye ekonomisi içine çekildiği kur savaşından ağır hasar almıştır. Enflasyon canavarı başını çoktan kaldırmıştır. Sormak ve öğrenmek isteriz ki, döviz artınca fiyat etiketlerini anında şişirenler, döviz gerileyince neden aynı tavır ve davranışı göstermiyorlar? Dövizin yükselişinden fiyatları arttıranlar, inince geri almazlarsa kazandıkları her lira haramdır, zıkkımdır, burunlarından gelecektir.”

HEPİMİZ TÜRK MİLLETİYİZ

Türkiye’yi kurnazca ve kurulan tuzaklarla yeni bir çözüm sürecine çekme, yeni bir çözülme fırtınasına sokma arayış ve çabaları beyhudedir. Sayın Bahçeli’nin şu sözlerini hiç kimse unutmamalıdır:

Terörizmin bitişi konuşmayla olmaz, hainleri yok etmeden milli huzur ve sükûnet gerçekleşemez. Kürt kökenli kardeşlerimizin terör örgütleriyle herhangi bir illiyet bağı, herhangi bir açık veya örtülü bağlantısı yoktur, bugüne kadar da olmamıştır. Teröristlerle, kürt kökenli kardeşlerimizi eşitlemek şerefsizliktir, buna da hiç kimse cüret etmemelidir. Kürt kökenli kardeşlerimiz canımızdır, hepsiyle birlikte anımız birdir, acımız birdir, adımız birdir, nitekim hepimiz Türk milletiyiz.”

  TÜRKİYE’NİN MENFAATLERİ

Türkiye’nin menfaatleri her şeyin üzerindedir ve ölçüyü Sayın Bahçeli bir defa daha ortaya koymuştur:

“Doğu Akdeniz’deki doğal kaynakların üzerine KKTC’yi ve Türkiye’yi yok sayarak çöreklenmek isteyen zalimler koalisyonu egemenlik haklarımızla oynamanın ağır bedelleri olacağını çok iyi bilmelidirler. Türkiye’yi dışlayarak Ege ve Akdeniz’de asla hakimiyet kurulamaz, buna ne tarih ne de Türk milleti müsaade etmez, etmeyecektir. Türk’ün öz yurdu Kıbrıs’ta yeni ve tehlikeli müzakere taktikleri dolaşımdadır. Adına çözüm dedikleri karanlık girdaba Kıbrıs Türklüğünün çekilmesi maksadıyla ne kadar süslü ve ambalajlanmış söz ve vaat varsa pazarlanmakta, görücüye çıkarılmaktadır. Türkmeneli Türk’ündür, Kerkük Türk’ün atar damarıdır, Türkmenler Irak’ın ayrılmaz, bölünme kabul etmez asli ve asil unsurlarıdır.

TÜRKLÜK VE TÜRKÇÜLÜK

Türklük ve Türkçülük tartışmalarında MHP’nin ne düşündüğünü, ne söylediğini hala bilmeyen varsa Sayın Bahçeli’yi iyi dinlesin:

“Nerede kimliksizliğin tutsağı olan varsa, nerede soyu sopu karışık kişi bulunuyorsa ekranlara geçip ahkam kesiyor veya buldukları gazete sayfalarında yazıp çiziyor. Bu zevat hele bir cevap versin, her şeyi bitirdiniz, her konuyu çözüme kavuşturdunuz da geriye sadece Türk milleti kimdir sorusuna cevap aramak mı kaldı? Nedir meseleniz, nereye varmak emelindesiniz, nereye ulaşmaktır derdiniz? Türk milleti kimdir sorusuna cevap arayanlar, söyleyiniz bize; asıl siz kimsiniz, neye ve hangi melun heveslere hizmetle tembihlendiniz? Kıyısında, köşesinde yer almadığınız bir değerle ilgili beyanat vermek, mensubiyetinden uzak olduğunuz beşeri cevheri dilinize pelesenk yapmak ne haddinize, ne hakkınızadır? Türklükte ırk arayan, Türk’ü ırkla sınırlandıran, Türkçülüğü ırkçılıkla bir ve aynı gören kim varsa tarihi ve devasa bir hatanın tam ortasındadır. Biz Türklüğümüzle övünürüz, çünkü Türkoğlu Türk’üz. Türkçülük ırkçılık değildir. Andımız'ı okumak, okunmasını istemek, haşa ve kat’a ezanın Türkçe okunmasına çanak tutmak hiç değildir.”

SİZ HAKKINIZI HELAL EDİN

Sayın Bahçeli’nin dünya ikincisi olan ampüte milli takımımız için de söyleyecekleri vardı:

“Final maçında penaltı kaçıran takım kaptanımız Gazi Osman Çakmak üzüntüsünden olacak ki ‘Türk milleti hakkını helal etsin’ demiş. Kahraman kardeşim, müsterih ol, bizim sende hakkımız yoktur, fakat senin bizlerde hakkın pek çoktur.  Hakkını helal etmesi gereken birisi varsa, o da sensin ve arkadaşlarındır; sizlerin bu vatan için, bu millet için, bu bayrak için yaptığınız fedakârlıkları unutursak diyorum ki kanımız kurusun.”